Batılı bir düşünce temelinde batıya rağmen kuruldu Türkiye Cumhuriyeti. Ama bugün hayvan hastanesini açarken kurban kesen bir halkımız var. Tüm batı üniversitelerinin bahçesini süsleyen Rodin'in Düşünen Adam heykeli bizde akıl hastanesinin bahçesini süslüyor.
Neler oluyor Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına?
1923'de başlayan aydınlanma hareketi 1950’ler den sonra tırpanlana tırpanlana bugünlere gelindi. Hem de ”Aydınlama ve Demokrasi” adına.
Şimdi de demokrasi adına Sivil Anayasa tartışması var. Sivil Anayasa! Özgürlükler getirmesi için! Hadi bir de tersten bakalım. Tüm yasaların zaten özgürlük getirmesi için yapıldığı söylenir ama aslında tümü, özgürlükleri kısıtlama işlevi görmez mi? Daha doğrusu egemenlerin haklarını, ayrıcalıklarını koruyup, güvence altına almaz mı? Bu ister askeri, ister sivil, isterse dini olsun.
‘Sivil’ anayasa tartışması başladı. Toplumun aydınları büyük bir çoğunlukla görüşlerinin ne kadar doğru olduğunu kanıtlamak için her zamanki kalıp kelamları ile basında boy gösteriyor. Aydınlar tartışıyor ya toplum da bu konuda düşünüyormuş gibi görünüyor. Oysa toplumun büyük bir çoğunluğu 72’de 80’de olduğu gibi güncel deyişle “RELAX” durumda.
Küreşelleşmeden mi neden bilinmez tüm dünyada eğilim bu zaten. Kapitalin bize sunduğu olanaklar ile zenginleşen bilgi dağarcığımız sayesinde çok şey biliyorsak da gerçekten ne biliyor ve ne kadar düşünüyoruz? Yönlendirilmiş kitle hareketleri insanları düşünüyor ve tepki gösteriyor gibi gösterse de baskın olan küresel ‘tekdüzeleşme’dir. Tekdüzeleşen toplumlarda düşünme veya düşünce geliştirmek olanaklı değildir.
Oysa düşünmek var olmanın temelidir.
Kelimeler ise düşüncenin dışa vurumudur. Bu da iletişimin temelidir.
Düşünen toplum demek tartışabilen toplum demektir.
Kendini birey olarak göremeyen bir cemaatin parcası hisseden kişinin düşünme olasılığı sıfıra yakındır. Düşünmek aynı zamanda fanatizimden kurtulmanın da yoludur.
Her toplumda geleneksel fanatizm, populer fanatizm olduğu gibi geleneksel humanizm, populer humanizim de vardır.
Sorgulanarak geliştirilmesi gereken humanizmdir. O zaman düşünce kazanır. Şiddet ve fanatizim yok olur.