Son üç gündür Ankara sokaklarında eylem var. Bu sefer fabrikaları özelleştirilen ve Hükümet tarafından 4-c kadrosuna atanacağı açıklanan Tekel işçileri gece gündüz demeden, Ankara'nın o meşhur soğuğuna aldırmadan Ak Parti Genel Merkezinin önünde ve Abdi İpekçi parkında.
Kendilerine dayatılan 4-c’ye boyun eğmeyeceklerini haykırıyorlardı, yanlarında bulunan muhalefet Milletvekillerinden de güç alarak seslerini daha gür çıkarmaya başlamışlardı… ki olan oldu ve polisin sabrı taştı! polis olaylara beklenen müdahaleyi cömertçe! sergiledi. CHP İstanbul Milletvekili Çetin SOYSAL’da olaylardan nasibini aldı. Polis, işçi-Milletvekili ayırımı yapmadan herkese biber gazı ve tazyikli suyla müdahale etti.
Nedense televizyonda bu haberi izlerken aklıma hemen SHP Milletvekili Salman KAYA geldi. KAYA 1994 bir mayısında Ankara’da polis coplarının hedefi olmuştu, tartaklanmıştı, dövülmüştü. Eminim siyasetle az buçuk ilgilenen Sosyal Demokrat ve Sol görüşlü insanların da aklına ilk gelen şey bu olay olmuştur.
Çünkü ülkemizde Salman KAYA vakası Sol siyaset üzerinde adeta bir travma etkisi yaratmış ve kırılma yaşanmasına neden olmuştur. Olayın üzerinden 15 yıl geçmesine rağmen Çetin SOYSAL’a yapılan saldırı sonrasında aklıma ilk gelen şeyin bu olması travmanın hala güncelliğini koruduğunu gösteriyor.
Eğer SHP, 1994’te Salman KAYA olayından sonra dik bir duruş sergileyip dönemin Ankara Emniyet Müdürü Orhan TAŞANLAR’ı göstermelik olarak iki haftalığına değil de temelli olarak görevden aldırabilseydi ya da farklı herhangi bir tepki ortaya koyarak seçmenlerine güçlü bir mesaj verebilseydi bizdeki bu travma hali günümüze kadar gelmezdi.
İşte hiç olmasını arzu etmediğimiz ama fırsat olarak değerlendirilebilecek ve bu ülkede solcuların yaşadığı travmaları biraz olsun giderebilecek bir olay yaşandı.
Şimdi CHP’nin yapması gereken Çetin SOYSAL’ın arkasında durmaktır, bu olayın sonuna kadar takipçisi olmaktır. Sorumluluğu olan kim varsa yargı önünde hesap vermesini sağlamaktır. Bunun için Hükümete her türlü yasal baskıyı yapmaktır. Hiç kimse seçilmiş bir Milletvekiline bu şekilde davranamaz, bu olay aynı zamanda Meclisin haysiyet ve şerefine bir hakarettir. CHP en kısa zamanda bu olayı lehine sonuçlandırmalıdır.
Türkiye’de Sol siyaset eğer 1994’teki hataları tekrarlamakta ısrar eder ve hiçbir şey yap(a)maz ise bu halktan hangi yüzle oy istemeye devam edecektir.
Ahmet CEYLANLI