|
|
İyi geceler... Türkiye!!!Kategori: Türkiye | 2 Yorum | Yazan: Haberci | 19 Eylül 2007 13:42:29 Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Financial Times gazetesi ile yaptığı söyleşide türban sorununun çözülmesi gerektiğini belirterek Erdoğan "Yüksek öğrenim hakkı, bir kızın giydiklerinden dolayı kısıtlanamaz. Batılı toplumlarda böyle bir sorun yok ancak Türkiye'de bir sorun var ve siyaset yapanların ilk görevinin bu sorunu çözmek olduğuna inanıyorum" şeklinde konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Financial Times gazetesi ile yaptığı söyleşide türban sorununun çözülmesi gerektiğini belirterek Erdoğan "Yüksek öğrenim hakkı, bir kızın giydiklerinden dolayı kısıtlanamaz. Batılı toplumlarda böyle bir sorun yok ancak Türkiye'de bir sorun var ve siyaset yapanların ilk görevinin bu sorunu çözmek olduğuna inanıyorum" şeklinde konuştu. Erdoğan, Financial Times gazetesine yaptığı açıklamada türban yasağına son verilmesini istedi. Yasağın yeni anayasanın bir parçası olarak kaldırılmasının gerektiğini belirten Erdoğan, Türkiye'nin türban sorununun çözmesi gereğine vurgu yaptı. Anayasa değişikliklerinin ülkenin laik ve demokratik temellerini güçlendireceğini ifade eden Erdoğan, bazı kızların devlet üniversitelerindeki türban yasağı nedeniyle yüksek öğrenim yapmalarına izin verilmemesinin haksızlık olduğunu söyledi. Konunun gözardı edilmeyecek "siyasi" bir konu olarak değerlendiren Erdoğan, şöyle konuştu: "Yüksek öğrenim hakkı, bir kızın giydiklerinden dolayı kısıtlanamaz. Batılı toplumlarda böyle bir sorun yok ancak Türkiye'de bir sorun var ve siyaset yapanların ilk görevinin bu sorunu çözmek olduğuna inanıyorum." Başbakan Erdoğan, türban yasağının kaldırılmasının, Türkiye'de her türlü siyasi ve sosyal görüşteki tüm Türklerin paylaştığı tam sivil bir anayasa getirme hedefinin bir parçası olduğunu belirtti. 1960 ve 1980 anayasalarının darbelerin ardından askerlerce hazırlandığını kaydeden Erdoğan, "Demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti olan devleti sağlayacak ve koruyacak bir anayasa istiyoruz" dedi. Erdoğan "Anayasa Türkiye'yi belirli bir istikamete yönlendirecek ve bunu en geniş biçimde tartışmak ve halkla danışmak görevimizdir" şeklinde konuştu. Recep Tayyip Erdoğan, yeni bir süreç için çalışmadıklarını ifade ettikten sonra "Türkiye'de başörtüsü ile üniversiteye gitmek mümkündü ancak daha sonra mümkün olmadı. Yani yeni bir konudur" dedi. Financial Times ise, bazı yorumcuların türban yasağının kaldırılması halinde bunun kaçınılmaz olarak tüm kadınların kamusal alanda başlarını örtmelerinin zorlanmasının başlangıcı olacağı uyarısını yaptıklarına dikkat çekerek "Türkiye'de birçok kişi, türbanın özelde tutulmasının ülkenin modernizasyonunun temel bir unsuru olarak gördüğünü de yazdı. Rektörler Komitesi, yeni anayasa hazırlığının siyasi partilerin uzlaşmasıyla hazırlanması gerektiğini açıkladı. Komiteye göre yeni anayasada kılık kıyafet düzenlemesi yapılması mümkün değil. Rektörler Komitesi yeni anayasa taslağı hazırlığıyla ilgili bir değerlendirme toplantısı yaptı. Komite adına açıklama yapan YÖK Başkanı Erdoğan Teziç, türban yasağının yüksek mahkemelerin ve AİHM’in kararlarıyla meydana gelmiş hukuki bir durum olduğunu söyledi. Yeni anayasa hazırlığının bir partinin görüşü olarak ortaya çıkmasının sürecin demokratik olmadığı sonucunu doğrduğunu belirten Teziç, “İzlediğiniz yol demokratik değilse, içerikle ilgili endişe meydana gelir” dedi. Rektörler Komitesi’nin hazırladığı bildiriyi okuyan Erdoğan Teziç, yürürlükteki anayasanın zaten pek çok değişikliğe uğradığını uğradığını belirterek “TBMM anayasanın tamamını değil, ancak değiştirilemez hükümler dışında kalanları değiştirilebilir. Anayasanın değiştirilmesinde siyasi partilerin birlikte hareket etmeleri, gerek siyasi, gerek hukuki bir zorunluluktur” Erdoğan: Atanmışa eyvallah, seçilmişe hayır mı! Anayasa hazırlığına tepki gösterenlere “Atanmışlara eyvallah, seçilmişlere hayır! Yok böyle bir şey” diyen Başbakan, anayasa yapma görevinin mecliste olduğunu vurguladı; “Durumdan vazife çıkarma anlayışını kabul edemeyiz” dedi. Başbakan Tayyip Erdoğan basın toplantısı düzenleyerek yeni anayasa hazırlıklarına ilişkin eleştirileri yanıtladı. Erdoğan, Rektörler Komitesi’nin üniversitelerde türban yasağının kaldırılmasının hukuki temeli olmadığı görüşüne karşı, “Zaten hukuki temel oluşturmak için anayasa çalışması yapılıyor. Özgürlük dediğimiz nedir, türban bir partinin simgesi değil. Dert başka. Onu bana söylettirmeyin” dedi. 1982 Anayasası’nın bugüne kadar 13 defa değişikliğe uğradığını, 65 maddesinin değiştiğini söyleyen Erdoğan, genel kabul gören, milletin ortak akıl ve iradesini temsil eden, Türkiye’ye yakışan bütünlüklü ve çağdaş bir anayasanın zamanı geldiğini belirtti. Erdoğan “Seçimden önce halkımıza verdiğimiz bir sözdür bu. Yeni anayasa milletin temel değerlerini korumayı esas alıyor. Cumhuriyetin kuruluş idealleri, Atatürk’ün çağdaşlaşma hedefleri doğrultusunda Türkiye’nin beklenti ve ihtiyaçlarına cevap verecek” dedi. Erdoğan, kamuoyundaki tepkilere karşı, henüz tartışmaya açılmış bir anayasa taslağı metni olmadığının altını çizerek şöyle konuştu:: “Çalışmaları süren taslak tamamlandığında herkesin katıkıları alınmak üzere gönderilecek. Kendi sitemizde de yer alacak. Bu pek çok safhası olan bir süreç olacaktır. Daha ilk aşamada, yolun başındayız. Yeterince tartıştıktan sonra, bu taslak olgunlaştırıldıktan sonra yeni bir anayasa teklifi olarak Meclis’e sunulacak. Ardından da referanduma götürülecek. “Bu hazırlığı farklı yerlere çekmek çok yanlış. Öğretim üyelerinin yaptığı çalışma üzerinden yapılan tartışmaları doğru buluyoruz. Ancak ben yaklaşımın yanlışlığı üzerinde duruyorum. Biz AK Parti anayasası yapmıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti anayasası için yola koyulduk. Yeni anayasa çalışmalarını mahkum etmek ve boğmak isteyenler var. Tek bir konuya indirgemeye çalışanlar var. Bu çok çirkin. “Bu anayasanın değiştirilemez maddeleri bellidir. Bunlar üzerinde ne akademisyenlerin ne de partimizin faklı bir çalışması vardır. Bunun dışında olayı bir maddeye indirgemek kimsenin hakkı değildir. Onay makamı halkımızdır. Neden bu anayasa çalışmasından bazı çevreler rahatsız oluyor, anlamak mümkün değil. Türkiye gereksiz vehimlerle zaman ve enerji kaybetmesin.” Erdoğan “Bu meclis anayasa yapamaz, anayasayı kurucu meclis yapar” iddialarıyla ilgli olarak ise “Kurucu meclis dediğiniz seçilmişlerden oluşmuyor ki. Atanmışlardan oluşana, eyvallah, seçilmişlere hayır. Yok böyle bir şey. Biz atanmışların da seçilmişlerin de kanaatini alacağız.” dedi. Yasa yapma görevinin parlamentoda olduğunu hatırlatan Erdoğan “Durumdan vazife çıkarma anlayışını kabul edemeyiz. Bu yapılan ülkeyi germeye yöneliktir. Elinizde ne var, neye göre karar veriyorsunuz.” dedi. Erdoğan ‘mahalle baskısı’ endişelerini ise yersiz bulduğunu söyledi. Erdoğan, Rektörler Komitesi’nin anayasa hazırlık sürecinin demokratik olmadığı, sürecin ertelenmesi gerektiği yönündeki eleştirilerine de “Sürecin devam edip etmeyeceğine rektörler karar vermeyecek, onlar kendi işine baksın” yanıtını verdi. Başbakan rektörlerin ‘Kılık kıyafet değişikliğinin hukuki temeli yok” iddialarını ise şöyle yanıtladı: “Bunun hukuki temeli olmadığı ifadesi kendi içinde çelişkili. Zaten hukuki temel oluşturmak için anayasa çalışması yapılıyor. Biz şu anda bu anayasamızı daha ileri bir demokrasi ye getirmek için çalışıyoruz. Özgürlük dediğimiz nedir, türban bir partinin simgesi değil. Dert başka. Onu bana söylettirmeyin.”
YorumlarAli Cerkez
{ 20 Eylül 2007 02:53:41 }
Sözde sivil anayasadaki kadının konduğu yeri ve 1980 den bu yana kazanılan örgütlenme haklarındaki budamaları gozden kaçırmamak lazim.
mustafa tas
{ 19 Eylül 2007 15:08:39 }
Bu Turkiyede yasa yaparken, diger konulardada belki ama ozellikle TURBAN basta olmak uzere dini konularda nicin Avrupayi ornek gosteriyor. "Yüksek öğrenim hakkı, bir kızın giydiklerinden dolayı kısıtlanamaz. Batılı toplumlarda böyle bir sorun yok ancak Türkiye'de bir sorun var ve siyaset yapanların ilk görevinin bu sorunu çözmek olduğuna inanıyorum" diyen kisi avrupanin musluman olmadigini bilmiyor mu?
Diğer Sayfalar: 1. Avrupanin ile Turkiyenin sosyal yapisi tarihi deneyimleri bir mi? Onuda gectik bence en onemli ayrim: Incil nasil iyi insan olman gerektigini anlatir sosyal yasantinin yasalarini yapmaz. Ama kuran incile ek olarak tum yasamdaki kurallarida kor. Onun icin kilise ile ekonomik dengelerini saglayan avrupali hukumetlerin insanlarin hacla mi geldigi ve ilgili konulari pek takmazlar... Bu gidisle degil "SIVIL" anayasa ile Turkiyeyi aydinlatmak AKP Anayasasi ile Turkiyeyi karartacaklar... Anlasilan bu ampul sinyal lambasi isi goruyor hem donecegi yeri gosteriyor hemde ancak onun kadar aydinlatiyor
|
| Tüm Yazarlar |
|