|
|
Kendine düşman kadınlar...Kategori: Raporlar | 0 Yorum | Yazan: A Yorum | 26 Ekim 2009 06:29:59 TNSA 2008 raporu açıklandı. Araştırma, kadınların yüzde 52'sinin ilkokul mezunu olduğunu yansıtırken, rapora göre pek çok kadın "erkeklerin daha zeki" olduğunu ve "eşlerine şiddet uygulayabileceklerini" düşünüyor. Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü, Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması raporunu açıkladı.
Beş yılda bir tekrarlanan araştırmanın 2008 yılında gerçekleştirilen sonuncusunun verileri oldukça çarpıcı. Araştırmanın kadınlara yönelik sorularını, yaşları 15-49 arasında değişen 7 bin 405 evlenmiş kadının yanıtladığı belirtilirken, sonuçlar;
Öte yandan, araştırmanın basında en çok öne çıkarılan yönü, "kadınların, erkekler tarafından uygulanan fiziksel şiddeti, belli durumlarda haklı gördüklerini" ortaya koyan bulgusu oldu. Raporda, “kadınların dörtte birinin (yüzde 25), eşlerinin fiziksel şiddete başvurma gerekçelerinden en az birinin ‘doğru’ olduğunu düşündüğü” belirtiliyor. Ayrıca, bu oranın son beş yıl içinde azaldığı da vurgulanıyor. Zira, 2003 yılında “koca tarafından uygulanan fiziksel şiddeti meşru bulan” kadınların oranının yüzde 39 civarında olduğu ifade ediliyor. Sosyal bilimciler, son derece kaygı verici olsa da kadınların kendilerine yönelebilen fiziksel şiddeti zaman zaman onaylamalarının şaşırtıcı olmadığını belirtmekte. Kadınların da içinden geldikleri toplumda geçerli olan değerleri içselleştirdiklerine ve bu değerleri yeniden ürettiklerine dikkat çekiliyor. Bu noktada, kadınların okuma yazma ile ilgili faaliyetlerinin ve toplumsal temaslarının kısıtlı oluşunun etkili olduğuna değiniliyor. Ayrıca, ders kitaplarından, tv dizilerine kadar pek çok kaynakta, mevcut geleneksel yargıların pekiştirilmesinin ve dini referanslarla muhafazakar öğretilerin giderek daha yaygın biçimde aktarılmasının da önemli rol oynadığı vurgulanıyor. Bu açıdan bakıldığında, beş yıl önce yüzde 39 olarak ölçülen eğilimin yüzde 25’e düşmesinin dikkat çekici olduğu ifade ediliyor. Diğer yandan, TNSA 2008’in sözü edilen bulgusunun “fazla iyimser” olabileceği de belirtilmekte. Geçtiğimiz haftalarda basına yansıyan, UNICEF’in "Çocuklar için Gelişim: Çocukların Korunması Tarama Raporu”nda, 15 – 49 yaş aralığındaki kadınlar arasında “erkekler tarafından uygulanan fiziksel şiddeti meşru bulma” oranının yüzde 49 civarında olduğu açıklanmıştı. Araştırmanın diğer bulguları da kadınların geleneksel – muhafazakar değerleri ne denli yaygın biçimde içselleştirdiklerini ortaya koyuyor. Örneğin,
Araştırmanın bulguları, genç kadınlar arasında çalışmama oranının, ileri yaşta olanlara göre daha yaygın olduğunu da ortaya koymakta. Pek çok başka araştırma tarafından da desteklenen bu sonuç, sosyal bilimciler tarafından, genç nüfus içindeki “işsizlik” oranlarının genel olarak daha yüksek oluşu ve geç kadınların çalışma eğiliminin evlilik ve annelik ile yakın ilişkisi üzerinden açıklanmakta. Kadınların özellikle hamilelik ve anneliğin ilk dönemlerinde çalışma yaşamından çekildikleri, ancak çocukları okul çağına geldikten sonra iş yaşamına döndükleri belirtilmekte. Bunda, aileiçi geleneksel rol ve sorumlulukları destekleyici istihdam koşullarının bulunmayışının yanı sıra, işveren tutumunun da belirleyici olduğu ifade ediliyor. “Verimin düşeceği” kaygısıyla işverenlerin bu yaş grubundaki kadınları istihdamından “kaçındığı” belirtiliyor. Araştırma ayrıca, bekar kadınlar arasında çalışma oranının evli kadınlara göre hayli yüksek olduğunu da yansıtmakta. Konu ile ilgili görüşlerini aldığımız sosyal bilimciler, Türkiye’de kadınların istihdam içinde kalma sürelerinin yaklaşık 8 yıl ile sınırlı olduğunu belirterek, kadınların önemli kısmının “düşük nitelikli, emek yoğun işlerde, güvencesiz biçimde ve ucuz işgücü olarak” çalıştığını hatırlatıyor. İş kazaları ve hastalıkları kadar, taciz ve istismara da açık olduğu aktarılan iş yaşamını “evleninceye kadar sürdürme” eğilimin bu nedenle yaygın bir yaklaşım olduğu belirtilirken, kadınların genellikle, “maddi sorumlulukları yüklenebilecek bir eş bulmaları” durumunda çalışmayı tercih etmedikleri ifade ediliyor.
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|