A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri Ekitap Radyo

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Aramızdaki önemli fark "Sanırım" Ahmet Altan...

Kategori Kategori: Türkiye | Yorumlar 0 Yorum | 17 Ekim 2009 23:55:32

Avrupa'dan, Kandil'den ve Mahmur'dan Kürtler gelecek, 15'er kişilik kafileler halinde 45 kişi Pazartesi gününden itibaren Türkiye'ye giriş yapacaklar... Ahmet Altan bugün Taraf Gazetesi'ndeki yazısında bu olayı Kürt açılımının başlangıcı olarak yazmış... Yazıda iki bölüm ilgimi çekti...

Birincisi “Bugün hayatın gerçeklerini iyi anlayan iki grup insan var bu ülkede. AKP’nin muhafazakârları ile Marksist kökenli sol. Muhafazakârlar, gerçekleri, bu gerçeklerle kendi çıkarları örtüştüğü için anlıyor, Marksist kökenli sol ise “değişimi”, elinde bu değişimi anlayıp analiz etmekte kullandığı felsefi bir anahtar olduğu için kavrıyor. Bu iki gruba Kürtler sadece Kürt meselesinde katılıyorlar, değişimin diğer parçalarını da görebilen bir büyük siyasal yaklaşımı henüz sergileyemiyorlar ama silahın baskısı kalktığında, yaşam rahatladığında Kürtlerin de entelektüel zeminde asıl varlıklarını göstereceklerini sanıyorum. Ulusalcılar, kendilerine “sosyal demokrat” diyenler, faşistler, Alevilerin “şeriat korkusunu” tek ölçü haline getiren büyükçe bir parçası, küçük burjuvalar, bürokrasinin bir kısmı, yargı, ordu ise “neler olup bittiğini” anlamakta zorlanıyorlar. Bu kalabalık grupla, “dindarların, Kürtlerin ve Marksist kökenli solun” oluşturduğu grup, her tartışmada karşı karşıya geliyorlar. Olaylar geliştikçe, “dindarlar, Kürtler, Marksist solcular” üçgenine diğer gruptan da katılmalar olacaktır.” Alıntıyı uzun yaptım, ama yanıtım ve sorum kısa olacak… Burada iki grup yazmış Ahmet Altan, peki kendileri nerede… Marksist solda değiller, bağlarını koparalı çok oldu, eh bu yaştan sonra muhafazakar olacak halleri de yok… Bu savaşımda liberaller sadece izleyici mi oluyorlar yoksa, umarım bir yazısında yanıt verir…

İkinci bölüm esasında bütün Kürt açılımının odak noktası ve bana göre en tehlikeli bölümü… Ahmet Altan yazısında “Hükümetin “açılım” girişimine Apo’nun “güneyden, Mahmur’dan, Avrupa’dan gruplar gelsin” talimatıyla cevap vermesi üzerine dün PKK bir açıklama yaparak “Kandil’den, Mahmur’dan ve Avrupa’dan” militanlar gönderileceğini söyledi. Gelenlere devletin nasıl davranacağı, açılımın bundan sonrasını da yönlendirecek. Eğer on yıl önce olduğu gibi gelenler “senelerce hapse” atılmaz da münasip bir süre sonunda evlerine gönderilirse sanırım “eve dönüş” fiilen başlar. Bu da, silahların susması için yolu açar.” diye yazmış…


Başından beri karşı çıktığım olayı Ahmet Altan benim yerime tek sözcükle açıklamış, gerçekten teşekkür ederim kendisine… “SANIRIM” sözcüğü sanki bütün tartışmaları bitiriyor… Yedi harflik sözcük tek başına o kadar çok şey ifade ediyor ki anlatamam… İşte bu “SANIRIM” sözcüğü yüzünden AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın Kürt açılımından ne anladığını yada ne istediğini açıklaması gerekiyor… Bu açılımın nereye gideceğini açıklaması şart, zaten bu açılıma Kürt açılımı diyen sen-ben ve bizim oğlan, Erdoğan bu işin Kürt açılımı olmadığını çoktan açıkladı bile…


O yazdığın “Münasip süre”nin ne kadar olduğu belli değil, “SANIRIM” 6 ay da olabilir yada “SANIRIM” 6 yıl da olabilir. Hangisini SANIRSAN sence eve dönüş devam edebilir… Bana göre SANIRIM” 6 ay idare eder, sana göre ne kadar yada Erdoğan ne kadar “SANIR” Bunun bir ölçüsü olmalı, ama hiçbirimiz bilmiyoruz… Yasalar yada anayasa değişmeden Türkiye’ye geleceklerin ne kadar içerde kalacakları “SANIRIM” üzerine kurulu…


Apo ve PKK de yıllardır siyasetin içinde piştiler, gönderecekleri kişileri ona göre seçecekleri kesin. O yüzden mesela “SANIRIM” bu ilk gelecek olanlar bir ölçü olmayacak… Eh onlar pişti de siyasetin içinde AKP pişmedi mi, yine bence “SANIRIM” ilk gelenlere hükümet fazla dokunmayacak ve güven vermeye çalışacak… Peki buna inanıp da arkan gelmeye başlarlarsa ve yine bence “SANIRIM” belli bir sayıdan sonra tutuklanmaya başlanırsa, o zaman ne olacak. Ne olacakları ben “SANMAK” istemiyorum…


ABD’nin son açıklaması aklıma başka şeyler de getirmeye başladı… Uyuşturucu ticareti diyerek Karayılan ve 2 arkadaşının bu barış sürecinde Avrupa’ya çıkmasını önledi ABD… Sakın bu 3 kişinin yakalanarak Apo’nun yanına arkadaş olarak gönderme niyetleri olmasın… Öyle bir durumdan sonra olacakları düşünmek bile istemiyorum… Çok tehlikeli gözüküyor, hatta “SANIRIM” böyle bir durum sana da tehlikeli gözüküyordur…


İşte bütün sorun o yazdığın sözcükte, Kürt sorunu mutlaka çözülmeli, ABD istese de, istemese de çözülmeli. Ama işi “SANIRIM”a bırakarak değil, ne olduğunu anlatarak, yasaları çıkartarak yapılmalı. İşte aramızdaki tek fark o “SANIRIM”da… Sen de, ben de bu barışı içten bir şekilde istiyoruz, ben AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklayamadığı ve adını değiştirdiği Kürt açılımını desteklemiyorum, sen destekliyorsun… Ben yanılabilirim, sonunda aptallığıma vururum ve gerçekten herkesten özür dilerim… Ama ne olduğunu anlamadığımız ve bilmediğimiz bir konuda sen ve senin gibi düşünenler yanılırsa sizlerin özrü yetmez, çünkü sonrası altından kalkılamayacak bir noktaya doğru gider… İşte adını ve içini bilmediğimiz açılımın bütün sorunu burada… Ülkenin en önemli sorunu “SANIRIM”la iyileşmez…


SANIRIM” Irak PKK sorununu çözecek,


SANIRIM” Suriye PKK sorununu çözecek,


SANIRIM” İran PKK sorununu çözecek,


SANIRIM” Ermenistan sınırını açacağız,


SANIRIM” Ermenistan Karabağ’dan çıkacak,


SANIRIM” Kıbrıs çözülecek ve dünya Kıbrıs’ı tanıyacak,


SANIRIM” Azerbaycan bu işi sonunda anlayışla karşılayacak,


SANIRIM” İsrail’le erken yada normal seçimler sonrası tekrar dost olacağız…


Ve “SANIRIM” dış politikasını bu kadar somut yaşama geçiren başka bir ülke daha yoktur…



Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 3 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Yazarlarımızdan Prof. Dr. Şehmus Güzel yaşamını yitirdi.
Türkiye Yüzyılı Mesleki ve Teknik Eğitim Zirvesi’nde yükselen o çığlık
Türkiye’de Engelli İşçiler ve Sınıf Mücadelesi: 3 Aralık’ta Görünmez Kılınan Emek Gerçeğine Devrimci Bir Bakış
MESEM Gerçeği: Çocuk İşçiliği, İş Cinayetleri ve Gözaltılar Karşısında Devrimci İnsan Hakları Mücadelesi
Zehirlenen yalnizca tabaklar değil: Türkiye’de gida güvenliği krizi ve sistemin çürümüşlüğü…

Sadece İsimde Ateşkes: Gazze'nin Uzun Süren Araf Dönemi
Çin Japonya'yı Test Ediyor ve Amerikan Kararlılığının Sınırları…
Emeklilerin Büyük Yürüyüşü Başlıyor: 17 Milyon Kişi Artık Sessiz Değil!
Çocuklar için bir öğün: bütçenin %1,5’inden başlayan dünya ölçeğinde bir adalet mücadelesi
Çin'in 'Salam Dilimleme' Stratejisi: Pekin, Güney Çin Denizi'nin Haritasını Nasıl Yeniden Çiziyor?

ABD-Avustralya Kritik Mineraller Anlaşması Pasifik Tedarik Zincirlerinin Geleceğini Nasıl Yeniden Şekillendiriyor?
Kalkınma Hakkında Yanlış Bildiğiniz Şaşırtıcı Gerçek
Avustralya - Çin İlişkileri: Avustralya'da Kavga
Gri listeden çıktık ama... AB'nin 2024 Türkiye raporu'ndan çıkan şaşırtıcı gerçekler!
Çin'in beş yıllık planları dünyayı nasıl değiştirdi?

"En ciddiyetsiz nesil": Z kuşağı neden kasten gülünç olmayı seçiyor?
Güney Karolina'nın Unutulmuş Osmanlıları: Sumter Türklerinin Şaşırtıcı Gerçeği
Köpek ve insanların bazı duyguları aynı genetik kökene sahip
Motokuryelerin Sessiz Çığlığı: Sokağın Gölgesinden Yükselen Sınıf Mücadelesi
Gençlerden sonra emekliler de yurtdışına gidiyor.

Osmanlı İmparatorluğu'nda Kahvehaneler: Bir Sosyo-Politik Etki
Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024

Einstein'ın hayran kaldığı filozof: Spinoza'nın aklınızı başınızdan alacak radikal fikri
Adalet Kavramına Filozofların Gözünden Bir Yolculuk
KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

Axiom Raporu: Siber Güvenlik ve Çin-ABD İlişkilerine Etkisi
WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…

Bilim insanları beynin beş farklı yaşam evresinden geçtiğini açıkladı: Kritik dönüm noktaları 9, 32, 66 ve 83 yaş…
Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

Vatan kirim’a sahip çıkmak: Teslimiyete karşı onurlu direniş
İŞGALİN KARANLIĞINDA BİR IŞIK: Veciye Kaşka’yı Unutmayalım
2025 Hazar Türk-Musevi Hakanlığı: Tarih Yeniden Yazılsaydı Dünya Nasıl Görünürdü?
Sürgün Devrim girdabında Isaac Deutscher ve Avraham İşcen
Eriyen Şövalyenin Gölgesinde Devrimci Moses Hess

Büyük Konuşmak
HUKUK KARGAŞASI
HAİN Mİ ARARSINIZ
KANAS
Kayyum

Paranın, Lidya Sikkesinden Dijital Cüzdanlara Uzanan 5000 Yıllık Hikayesi
Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git