A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Ait olmak, Varolmak.

Kategori Kategori: Dünya | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Mustafa Alagöz | 14 Eylül 2007 11:49:01

Politik konular üzerine görüş belirtmek kişisel diyalogların, gazetelerin köşe yazılarının, televizyonların tartışma programlarının değişmeyen ve bitip tükenmeyen malzemesi oluyor. Bu son derece doğal, doğal olduğu kadar da gerekli bir çaba.

Politik konular yapısı gereği, bu konuda söz söyleyen insanlara geniş bir hareket serbestisi sağlar. Çünkü politik alan, yaşamın her boyutunda etkisini gösterdiği için son derece geniştir. İkincisi düşüncelerinizi yanlışlayan ve karşı çıkan birisi olursa kolayca karşı saldırıya geçebilirsiniz, tanıtlamak zorunda olmadığınız iddiaları ortaya atabilirsiniz. Fikirleri bir yana bırakıp istediğiniz zaman tartışmayı kişisel hale getirebilirsiniz. Ve bu alanda isteğiniz kadar zaman öldürebilirsiniz. Hepsinden önemlisi psikolojik olarak geçici de olsa derin bir doyum yaşayabilirsiniz. Çünkü ülkenizin, halkınızın hatta bütün insanlığın kaderi hakkında konuşabiliyorsunuz. Söylediklerinizin hesabını vermekten yakanızı kolayca sıyırabilirsiniz. Politik tartışamaya, fikir üretimine sonuna kadar saygılıyım, ayrıca bireysel ve toplumsal yaşamımızın düzenlenmesi, güzelleştirilmesi gerektiği için bunu zorunlu da görüyorum.
Peki bu söylediklerimin anlamı ne? Öncelikle şunu belirtmek istiyorum: Politik alan demagojiye,  düzeysiz suçlamalara  ve bildik şeylerin tekrar tekrar dile getirilmesi ile önemli ve yeni şeyler söyleniyormuş havasına kapılmaya yatkındır.
 

Fikir üretilmeyen yerde yumruklar sıkılır, gözdağı verilir, dayatmalar ortaya çıkar, yeni ve farklı olan her şey tehlikeymiş gibi algılanır. Bunu doğal görmek gerekir; çünkü hayat akıp gidiyor, gereksinimler çeşitlenip-çoğalıyor, yeni yeni ilişki biçimleri ortaya çıkıyor. Tüm bu değişimler karşısında yeni duruşlar ortaya koymak kaçınılmaz hale geliyor. Duruşun ne olacağına nasıl karar vermek gerektiği de bir düşünsel üretkenliği, yeni fikirler ortaya koymayı gerektiriyor. Bu süreç bireysel yaşamda da toplumsal yaşamda da hep karşımıza çıkıyor. Yeniyle baş edemeyen, eskiye sığınmak zorunda kalır; güvenlik için, gelecek için, varolmak için.
 

İdeolojik yaklaşımlarla olgular anlaşılamaz, ideolojik yöntemlerle de sorunlar çözülemez. Böylesine köşeli sözlerle ileri sürülen öneriler insana itici geliyor, bunu kabul ediyorum. Ancak bir öneri ortaya konduğu zaman onun tanıtlanması yapılmalı ya da en azından düşünsel dayanakları ortaya konmalıdır. Fakat yazıyı uzatmamak adına öneri düzeyinde bırakmak istiyorum. Konumuza dönersek fikirlerin, olguların kavranması ile üretilebileceğini ve toplumlar üzerinde asıl etkinin ufuk açıcı fikirler olduğunu söylemek istiyorum. Bu konuda Atatürk’ün çok önemli bulduğum şu sözlerini aktarmak istiyorum:
 
İnsanları istediği gibi kullanan kuvvet, fikirler ve bu fikirleri kişiselleştirip yayan kimselerdir.(‘Subay ve kumandan’ ile Konuşmalar. 1914)
 
İnsanlar genellikle alışkanlıklarına ve doğrularına uygun düşmeyen bir tutum ve düşünceyle karşılaştıkları zaman anlamadan önce dahası anlama çabası bile göstermeden otomatik bir biçimde tepki veriyorlar. Tepkiler doğal olarak fikir içermediği için ya suçlama, ya tehdit, ya da yok etmeye yöneliktir. Bunun temelinde varoluşsal bir kaygı yattığını düşünüyorum; ait olmak mı-varolmak mı? 
 
 
İnsan kendine ilah yaratmadan düşünmeyi ve yaşamayı becerdiği ölçüde özgürdür diye düşünüyorum. Kendi bilgilerimiz, deneyimlerimiz ve inançlarımız bile ağır bir pranga haline gelebiliyor. İnsan sahip oldukları ile kendilerini özdeşleştirdiği ölçüde özgürlüklerini ve özgünlüklerini yitiriyorlar. Özgürlük yitiminden doğan boşluğu ise taassup doldurur. Taassup sözcüğü aslında Arapça, ancak kavramsal nitelikli olduğu için anlatım gücü yüksek; çünkü asabiyetten türemiştir, yani sinirli. Yaşamda bunu her yerde görmek mümkündür, kendi doğrularını ilahlaştırmış, kendini zanları ve zihinsel malzemesi ile özdeş hale getirmiş akıllar hoşgörüsüz, saldırgan ve sinirlidir.
 

Bütün çabalar ister bilim, ister politika, ister sanat, ister dinsel olsun hepsinin hem kaynağı hem de ereği aynı; İnsan. Önce insan; kişisel yetenekler, kişisel inançlar, kişisel aidiyetler bundan sonra gelir. Bir insanın kendini ifade etmesine, kendini nereye ait olduğuna karar vermesine müdahale zorbalıktır. Herhangi bir inanca bağlanıp kalmak insanı bağnazlık çukuruna yuvarlıyor,  bağlarını terk etme cesareti gösterme ise özgün-özgür kılıyor.  Birkaç alıntı ile yazıyı sonlandırmak istiyorum:

“O halde ey insan! Belirli bir inançla sınırlı kalıp diğerlerini inkar etmeyesin! Böyle bir şey yaparsan pek çok iyiliği yitirirsin. Bütün itikat suretlerinin bir heyulası haline gel. … Sen ancak kendinde olan şey vasıtasıyla mutlu oldun.” İBNÜ’L-ARABİ.
 
“…Öyleyse insanların hoşnutluk ve hoşnutsuzluklarını ve böylece yazgılarının kendisini belirleyen şey Zorunluluk üzerine görüşleridir.”  HEGEL.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 3 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış




Erdoğan'ın tek hedefi iktidarını korumak…
İşçiyi Bırak Kutlasın
Erişim engeli sonrası X'te Ekrem İmamoğlu akımı
Papa Françesko yaşamını yitirdi.
Yunanistan Türk yatırımcıların adalara ilgisinden endişeli

ABD’nin Venezuela hedefi ne?
Avustralya İran'ı antisemit saldırılar düzenlemekle suçlayarak büyükelçisini sınır dışı etti.
Kanada'ya sığınma başvurusu yapan Amerikalı sayısında patlama…
İsrail Gazze planı için 50 bin yedeği göreve çağırıyor.
Avustralya Eylül'de Filistin'i devlet olarak tanıyacağını açıkladı.

Türkiye'de yoksulluk sınırı 88 bin liraya dayandı.
KKM'nin ülkeye maliyeti ne kadar oldu?
ABD'de gümrük gelirlerindeki artış, Temmuz'da rekor harcamalarla yükselen bütçe açığını frenleyemedi…
Çin yapay zekayla “yumuşak gücünü” artırıyor.
Avrupa nasıl Çin'le ABD'nin arasında kaldı?

Dünya Sağlık Örgütü: '7 Ağustos'ta Türkiye'de maymun çiçeği tespit edildi'
Yeni Zelanda'dan yeni turist politikası…
Dünyanın en eğlenceli 40 ülkesi seçildi.
Dedikodu neden toplumda 'olumlu' bir rol oynar?
Avrupa gözünü ABD'li akademisyenlere dikti.

Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN

KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…

Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

KISA KESİLMİŞLER, AĞUSTOS 2025
ÖZERK, FEDERAL, KONFEDERAL
MÜNİH, 30 EYLÜL
DİL DEMİŞKEN
BABAM

AMEN...
BASTİLLE
DİPLOMA
Güzel Sözler
YANGIN

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git