Kazan, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in, İsmailağa ve Fethullah Gülen cemaatleriyle ilgili soruşturma açtığı için baskıya uğradığını ve hakkında üç soruşturma birden başlatıldığını ileri sürdü. Meslek hayatında ilk kez bir savcının müdafiliğini üstlendiğini söyleyen Kazan, "Hukuk devleti için, Türkiye için, sorunu idari yargıya ve AİHM'ye taşıyacağız" dedi.
Eski İstanbul Barosu Başkanı Avukat Turgut Kazan, Cihaner’in yaşadığı sorunları ve izleyecekleri yolu anlatmak için dün İstanbul Barosu’nda basın toplantısı yaptı.
Kazan, müvekkilinin yaşadıkları için “Bu tüm yargıç ve savcıları tehdit ve sindirme örneği. Burada soruşturmayı engelleyici bir yol izlendi. Önce cemaatin ve grubun ileri gelenleri, politik yetkilileri ziyaretle işe başlayıp söz almışlar. Uyarı ve ricalar sonuç vermeyince, sorunun özel yetkili Erzurum Savcılığı kanalıyla çözülebileceğinin düşünülmüş” dedi.
Kazan’a göre yaşananlar bir ‘gözdağı’:
“Müvekkilime üç ayrı disiplin soruşturması açılarak, diğer savcılara gözdağı verildiği gibi, İsmailağa dosyasının şüphelilerin düğün bayram ettiği Erzurum Özel Yetkili Savcılığı’na gönderilmesi sağlanmıştır. Dinlemeye takılan yasadışı imar uygulamaları, ihaleye fesat karıştırma, sahte diploma hazırlama, Basın İlan Kurumu ile üniversite gibi kurumlara temsilci belirleme, kendi medya grubuna avantaj sağlama, Danıştay’daki bir davaya aracı bulma gibi notlar kararda bulunuyor. Görevsizlik kararından sonra hiç bir şey yapılmadı. Cemaatler kendilerinden saymadıkları savcı ve yargıçları dinliyor. Müvekkilim takibe alındı. Hakkında izinsiz şehir dışına çıkmak suçlamasıyla da soruşturma başlatıldı. Soruşturmayı engellemeye çalışanların müvekkili için ‘Andıççıdır, Ergenekoncudur’ diye haber uçurarak, kamuoyu oluşturmaya çalıştılar.”
Cihaner’in 1999 yılında İdil savcısıyken faili meçhul cinayetlerle ilgili Adalet Bakanlığı’na beş sayfalık yazı yazdığını anımsatan Kazan, şöyle devam etti:
“Yazıda faili meçhul cinayetlerin nasıl işlendiği, soruşturmaların nasıl engellendiği ayrıntılarıyla anlatılarak alınması gereken önlemler sıralanıyor. Tüm faili meçhulleri Ergenekon’a yükleyenlerin, faili meçhullere bu duyarlığı göstermiş bir savcıya Ergenekoncu demeleri yalnızca haksızlık değil, utanmazlıktır.”
‘AKP ve Gülen’i bitirme planı’
Ercincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner’in İsmailağa cemaatine açtığı soruşturmanın ‘AKP ve Gülen’i Bitirme Planı’ denilen operasyonun parçası olduğu iddia edilmişti.
“Cemaatin silahlı olduğuna dair bir ihbar mektubu alan” Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı dosyayı istetti. Başsavcı Cihaner, mektubun bizzat şüpheliler tarafından yollandığına dair bazı telefon konuşmalarını kanıt gösterse de soruşturmayı tamamlayamadan dosyayı silahlı örgüt suçlarını inceleme yetkisine sahip olan Erzurum Başsavcılığı’na yolladı.
Cihaner’in soruşturmasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Yenişafak gazetesi sahibi Ahmet Albayrak, kamuoyunda Cüppeli Ahmet Hoca diye bilinen Ahmet Mahmut Ünlü gibi isimlerin yer aldığı 235 şüpheli vardı. Dosyanın Erzurum’a gitmesinin ardından yalnız 13 şüpheli hakkında dava açıldı. Cemaate yönelik dinlemelere eski Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe ile eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler de takılmıştı.
Yenişafak gazetesi, 20 Temmuz 2009 tarihinde ‘Darbe Andıcı’nın işaret fişeği Erzincan’da’ dedi.
Gazeteye göre ‘Cihaner’in soruşturması, Albay Dursun Çiçek imzalı ‘İrticayla Mücadele Eylem Planı’nın (AKP ve Gülen’i Bitirme Planı) parçasıydı. Jandarma görev alanı dışında olmasına rağmen şehir merkezinde 17 vakıf, işyeri ve eve operasyon yaptı, gözaltına alınanların baskıyla asılsız suçlamalarda bulunmaları sağlandı.’
Kaynak : Radikal.com.tr