A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Pastel duygular ve sararmaya başlamış mektuplar

Kategori Kategori: Berlin Günceleri | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Gültekin Emre | 26 Temmuz 2009 11:05:23

Şiir de uzaklaştı benden epeyce. Bir ara fena coşmuştum uzaklardan gelen sesin esinlendirdikleriyle. O ses de yok artık hayatımda ve ses de giderek siliniyor kulaklarımdan, beynimden, dünyamdan. Oysa ne düşler yaşatmıştı bana o ses, flu fotoğraflar. İnsan yıkıla yıkıla ayakta kalıyor, bunu hep bildim.

Berlin Günceleri  6 –  12 Temmuz 2009
 
6 Temmuz, Pazartesi
 
Varlık dergisi geldi. Günü Gününe Şiir Günlüğü’nü yine bir sayfa yayımlamışlar. Dört sayfalık Myısn günlüğü yedi günle bitmiş. Oysa dört bilgisayar sayfasında ayı tam olarak verebiliyorum uzunlu kısalı. Yayımlanmayan günlükleri bir daha devreye sokmanın olanağı yok. Canım sıkıldı. Dergi, reklam alınca olan benim günlüklere olmuş. Orada Ahmet Güntan’ın tartışma yaratan şiiri üzerine de bir değerlendirmem vardı. Günü Gününe Günlük olmaktan çıkıyor bu, başka bir şey oluyor; güdük kalıyor.
 
Elim ne yazıya, ne de şiire gidiyor.
 
Biten bir aşkın kurbanı gibi görüyorum kendimi.
 
İçim sızlıyor.
 
 
7 Temmuz, Salı
 
Sırılsıklam olmaya gerek yok yağmurdan; bunun duygusu bile yeter insanı çileden çıkarmaya. Temmuz ayların en yağmurlusu oldu da benim mi haberim yok acaba? Yazın ortasındayız, ama kısa kollu gömlekle dışarı çıkmak hayal oldu burada, Berlin’de.
 
Ayvalık’a, sıcağa kilitlendiğimden değil elimin yazıya gitmemesi; sıkıntıdan ve gerginlikten. Cambazın üstünde yürüdüğü tel gibi gergin gövdem. Kendimi kasıyorum, sıkıyorum durmadan. Gevşeyemiyorum bir türlü. Rakının ve şarabın yardımı da kesmiyor beni.
 
Şiir de uzaklaştı benden epeyce. Bir ara fena coşmuştum uzaklardan gelen sesin esinlendirdikleriyle. O ses de yok artık hayatımda ve ses de giderek siliniyor kulaklarımdan, beynimden, dünyamdan. Oysa ne düşler yaşatmıştı bana o ses, flu fotoğraflar. İnsan yıkıla yıkıla ayakta kalıyor, bunu hep bildim.
 
 
8 Temmuz, Çarşamba
 
Ted Hughes, Doğumgünü Mektupları’nda şair Sylvia Plath’la arasındaki fırtınalı ilişkiyi şiire dökmüştü ve ben de bu kitap dilimize çevrilir çevrilmez (1998) edinmiştim. Şimdi yeniden okuyorum hummalı bir biçimde. İçimde sönen yanardağa iyi geliyor bu şiirler. İçimdeki korun üstüne su serpiliyor sanki. Düşler kurarak, acının balını emerek... okuyorum günah çıkaran şiirleri. Her ilişkide böyle pastel duygular ve sararmaya başlamış mektuplar vardır çekmecelerde unutulup giden.
 
“Amerika’nın ta öbür ucuna / Gittik seni aramaya. Yıldırım / Giysilerini yırtıp soymuş / Ve imzasını atmıştı elmacık kemiğine.”
 
 
9 Temmuz, Perşembe
 
Korkulu Ustalık (YKY, 20099 diyor Turgut Uyar şairliğe. Acemi olmak ve acemiliğinden korkmamak. Ustalık burada işte. Bir de akımın ustasını kötü biçimde yansılayanların hemen çoğalıvermesinin bir zenginlik ve akımın benimsendiği anlamına gelmediğine değiniyor ki,  ne demeli, doğru bir saptama elbette. Şiirler, şairler, kitaplar üstüne epeyce yazı yazmış Turgut Uyar. Çok şey söylemiş ve gözlemlemiş. Kendisiyle yapılan söyleşilerde de can alıcı çok şeye değinmiş. Bir de Bir Şiirden yola çıkarak yazdığı yazılar var ki, -daha önce yayımlanan bu kitap da eklenmiş bu hacimli çalışmaya- şiir yolculuğuna hazırlananlar için kulağa küpe yazılar!
 
“Şiir üstüne bütün çözümlemeler, bütün kurallar, hep ama hep ortalama şairler için.”
 
 
10 Temmuz, Cuma
 
“Cehennem kelimesi İbranice Gehinnom’dan –Hinnom Vadisi- gelir ve Kudüs’ün güneyinin adıdır. Eski çağlarda, insanların bir puta kurban olarak çocuklarını canlı olarak ateşe attıkları yerdi. Sonradan bu tapınma âdeti yasaklanınca, orası şehrin çöplüğü oldu. Ağır suç işlemiş kişilerin cesetleri ve hayvan ölüleri de buraya atılırdı. Birçok şehirde yapıldığı gibi, çöplerin yığılmasını önlemek için bunlar yakılırdı ve kükürt atarak ateşin sönmeden devam etmesi sağlanırdı.”
 
Halil Bezmen’in yeni kitabı Kendime İtiraflarım’dan (Destek Yayınları, 2009) alıntıladım bunu. Kitap, bu sanayicinin yaşamının durak noktalarını, hem kendisiyle uğraşılmasını, hem de ayakta kalış serüvenini düşünsel boyutta ele alıyor. Dürüst birsi olduğuna inanıyorum Halil Bezmen’in. Başına ne çoraplar örüldüğünü basından izlemiştim yıllarca önce. Onu çökertmekle Türkiye kurtulmadı, üstelik yalan dolanla üstüne gittiler, sonra ne oldu, asıl çökertilecekler, üstüne gidilecekler türedi, bu kez kimse onların üstüne gitmedi.
 
 
11 Temmuz, Cumartesi
 
Halil Bezmen’in kitabından öğrendiğime göre kendisiyle çok uğraşan programın adı olan “arena” sözcüğü “Latince kum demek”miş. “Gladyatörlerin dövüştüğü Roma amfiteartlarının ortasında bulunan, daire biçimindeki kumlu alan”mış. Televizyon programı “arena”yla bağlantı kurmaya çalıştım, işin içinden çıkamadım.
 
 
12 Temmuz, Pazar
 
Goethe’nin 1786-1788 yılları arasında İtalya’ya yaptığı gezide yazmaya başladığı Roma Ağıtları kitabındaki 24 şiirin tamamı geçmiş Roma, Yunan kültürüyle örülü. Goethe’nin İtalya’da olduğu dönemde tanıdığı kasınlar, bürokratlar, saraylar, kiliseler, tarihi kalıntılar, mitolojik göndermeler... bu şiirlerde yer alıyor.
 
1993’te Arif  Gelen’le birlikte bu güzel kitabı çevirmiştik dilimize. Kitabın son bölümündeki şiirler müstehcen sayılmış kitap yayımlandığında. Kitaptan önce Schiller die Hören (Dinleyen) dergisinde bu etkili, farklı, lirik, didaktik ve dramatik şiirleri yayımlamış.
 
Bugün bitpazarında gezerken Rus asıllı Amerikalı Nobelli şair Brodsky de 1981’de Roma’ya gitmiş ve Roma on iki bölümlük “Roma Ağıtları” şiirini yazmış. Goethe’nin şiirlerine yaklaştığı yerler ya da ondan esinlenmeler de seziliyor bu uzun şiirde.
 
Şairler böyledir, hep aynı şiiri yazar gibi olurlar benzer başlık altında. Ben de Oktay Rıfat’ın “Küçük Deniz” şiirinden habersiz bir şiirime aynı adı vermiştim. O şiirin yer aldığı dosyayla birlikte yayımlandı toplu şiirlerim ve o şiir bu hacimli kitabın başlığı oldu.
 
“Söyleyin bana taşlar, konuşun ey yüksek saraylar! / Bir şey söyleyin, sokaklar!” “Bir dünyasın sen, ey Roma! / Ama aşksız dünya dünya olmazdı, Roma da Roma.”
 

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git