Avustralya'da, İslam ve terör kelimelerinin bir arada kullanılmaması için memurlar ve politikacılara dağıtılmak üzere el kitabı hazırlanıyor. İslam karşıtlığının yükseldiği ülkelerden Avustralya'da, siyasilere, polise ve sivil memurlara yol göstermesi amacıyla, İslam'ı kastetmeden terörizm hakkında nasıl konuşacaklarına dair bir el kitabı hazırlandı.
'Terör El Kitabı' adını taşıyan kitap, Dellal Derneği ve Victoria Eyalet Polisi tarafından hazırlandı.
İslamonline'ın haberine göre, Victoria Eyalet Polisi, Kontra-terör İşbirliği ve Acil Durum Yönetimi'nden Stephen Fontana, el kitabının bastırılıp, yıl sonuna kadar Victoria memurlarına ve politikacılarına dağıtılacağını açıkladı. Fontana, kitabın daha basılmadan ününün yayıldığını, ulusal bir proje olacağını söyledi.
Kitapta siyasilere terör hakkında konuşurken bazı kelimeleri kullanmaktan kaçınmaları tavsiyesinde bulunuluyor. Bu kelimeler arasında 'İslami terörizm', 'İslamo-faşistler' ve 'Ilımlı Müslümanlar' bulunuyor. Ayrıca 'Ortadoğulu görünüme sahip' gibi etnisiteyi ve fiziksel görünümü terörizme bağlayan tanımlamalardan da uzak durulması öneriliyor. Kitapta en fazla uzak durulması gereken kelime olarak ise 'Terörle Savaş' gösteriliyor. Müslümanların, 'Terörle Savaş' ifadesinden İslam'a savaş açıldığını anladıkları ifade ediliyor.
Avustralya, İslam ile terörizmi birbirinden ayırmak amacıyla dilbilimsel yaklaşımı kullanan ilk ülke değil. Daha önce diğer bazı Batılı ülkelerde de benzer kitaplar yayınlanmıştı.
2006 yılında Avusturya'da İslam ile ilgili bir sözlük taslağı hazırlanmış, böylece 'öteki' ile ilişki kurulurken küçük düşürücü bir terminolojinin kullanılmasının engellenmesi amaçlanmıştı. Taslak metinde 'İslami Terörizm' ifadesi İslam ile terörizmi bir araya getirdiği için reddedilmişti.
İngiltere Dışişleri Bakanlığı da İngiliz diplomatlar ve tüm dünya çapındaki dışişleri sözcülerine 'terörle savaş' kelimesini, karşı tepki üretebileceği ve terörist anlatıları güçlendireceği için kullanmamalarını tavsiye etmişti. Geçtiğimiz yıl ABD'de 'terörle savaş' tanımını ilk kullanan Bush yönetimi bile diplomatlar ve diğer memurların İslam ile terörü birarada kullanmamaları için bir el kitabı hazırlamıştı.
Kitaba destek veren kurumlar, Avustralya toplumundan defaatle gelen isteklerin el kitabının hazırlanmasına önemli rol oynadığını söylediler. Dellal Derneği'nden Hass Dellal, 'müslümanlar ve gayrimüslimler birlikte yeni bir dalga siyasi doğruluk istemediklerini, ancak dilin daha düzgün kullanılmasını talep ettiler' dedi. Dellal, sadece dili değiştirmenin yeterli olmadığını, davranıların da değişmesi gerektiğini sözlerine ekledi. Eyalet polisinden Stephen Fontana da zararsız addedilen bir yorumun bazı topluluklar tarafından bir saldırı olarak algılandığını söyledi.
Avustralya'da Müslümanlar tüm nüfusun yüzde 1,5'unu oluşturuyor. 11 Eylül saldırılarından sonra Müslümanlara şüphe ile yaklaşılırken, vatanseverlikleri de sorguya tabi tutulmuştu. Çıkarılan anti-terör yasası da Müslümanları hedef almıştı. Hükümetin geçtiğimiz aylarda yayınladığı bir rapor da, Müslümanların İslamofobi ile karşı karşıya kaldığını ve ırka dayalı muameleye maruz kaldıklarını ortaya koymuştu. 2007 yılında yapılan bir ankette de Avustralyalıların, İslam'ı yaşam tarzlarına bir tehdit olarak gördükleri ortaya çıkmıştı.