Vakit gazetesinin günlerdir yürüttüğü provokasyonun ardından İstanbul Alperen Ocakları, başkanları Mustafa Kayatuzu önderliğinde İdil Biret'in Topkapı Sarayı'ndaki konserine saldırdı. Vakit gazetesinin internet sitesinde günlerdir Topkapı Sarayı'nda yapılacak olan İdil Biret konserine yönelik yürütülen provokasyon sonuç verdi.
Konsere saldıran Alperen Ocakları üyeleri, tekbirler eşliğinde zorla konser salonuna girmek istediler. Polis tarafından engellenen saldırganlar, konserin afişlerini yaktıktan sonra Topkapı Sarayı'nın girişinde yere serdikleri bir Türk bayrağı üzerinde namaz kıldılar. Konserin dağılmasını bekleyen saldırganlar, bu kez de sarayın Gülhane çıkışından çıkmakta olan izleyicilere saldırmak için harekete geçince nihayet polis tarafından dağıtıldılar.
Eylem İstanbul Alperen Ocakları Başkanı Mustafa Kayatuzu tarafından yönetildi. "Kutsal emanetlerin yer aldığı Topkapı Sarayı'nda bu konsere izin veren yetkilileri kınadıklarını" söyleyen Kayatuzu, konseri de "hayasızlık ve terbiyesizlik" olarak niteledi ve emrindeki kitleyi provoke ederek konsere saldırttı. Eylemde, ne yönettiği kitleyi provoke edip bir linç güruhuna dönüştüren Kayatuzu, ne de vatandaşları linç etmeye çalışan saldırganlardan herhangi biri gözaltına alındı.
Saldırganların linç girişimini "Doğu Türkistan'da yaşanan ve Uygur Türklerinin katledildiği olaylara rağmen Kutsal Emanetler'in bulunduğu Topkapı Sarayı'nda içkili konser düzenlenmesi" ile gerekçelendirmeleri ise, Sincan'da yaşananların Türkiye'ye yansıtılış biçiminin faşist provokasyonlara nasıl zemin hazırladığını göstermiş oldu.
Vakit gazetesinin internet sitesi olarak hareket eden Habervaktim isimli sitede günlerdir "mukaddes avluda şarap küstahlığı" başlıklı haber manşette tutuluyordu. Fahrettin Dede imzalı ve "mukaddes yerde içki su gibi akacak", "rezalete D tipi sponsor" gibi ara başlıklarla verilen haberde açıkça konsere yönelik provokasyonlar yer alıyor, haberin altındaki okuyucu yorumları bölümünde de "sadece avlu mu mukaddes? vatan toprağı mukaddes değilmi? ülkede içki içilmesi ve satışı yasaklanmalı. şeriat derhal ilan edilmeli" gibi sayfalarca yoruma yer veriliyordu.
Dolayısıyla yaşananların anlık bir şey olmadığı, Vakit gazetesinin bir başka provokasyonunun sonucu olduğu açıkça görülüyor. Daha önce benzer provokasyonlar sonucunda hedef gösterdiği insanların öldürülmesine neden olan Vakit gazetesinin hiçbir yaptırıma tabi tutulmuyor olması da dikkat çekiyor.