A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Kupkuru Bir Vadi

Kategori Kategori: Berlin Günceleri | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Gültekin Emre | 28 Haziran 2009 01:47:02

İran'da Ölüm'ü (İkaros Yayınları, 2009) bitirdim sonunda. Ne cesur bir kadınmış Annemarie Schwarzenbach! 1930'lu yıllarda İran'a, Afganistan'a git kadın başına. Avrupa müzeleri için tarihi eser ayıklayan arkeologlara karış, onlara yardım et zengin bir sanayicinin kızı olarak. Babasının nüfus ve gelirini ne kadar kulandı bilmiyorum ama Nazi iktidarına karşı olmuş, sosyalist düşüncelerle kendini beslemiş, aykırı bir yazar...

Berlin Günceleri  8 –  14 Haziran 2009
 

8 Haziran, Pazartesi
 
Gelecek yılın ders dağılımı için yapılan toplantı uzadı da uzadı. Kimin hangi dersleri alacağı belli olmaya başladı.
 
Eve geldiğimde yorulduğum ortaya çıktı.
 
“kalın aynalarda uyurdu / bu yalnız kadınların dudakları” (Yavuz Özdem)
 
 
9 Haziran, Salı
 
Fethi Naci”nin 1983’te yazdığı “Dil Gurbeti” yazısı üstüne bir deneme yazdım. Yazımı Fethi Naci kitabının editörü Özgen Hanıma yolladım. Fethi Naci’ye hak verirken, bir yandan da “dil gurbeti”ni açımlamayarak küçük itirazlarda bulundum.
 
Günümüzdeki iletişimin insanları dilsiz bırakmadığını yazdım örneğin. Nâzım Hikmet’in, Fahri Erdinç’in... yaşadıkları dönemle günümüz arasında büyük farklılık var elbette. Anadili kitap ve dergilerde yaşamıyor gurbetçiler artık. Televizyon, telefon ve bilgisayar ağı anadilin sızısını hafifletiyor oldukça. Berlin’deki semt pazarlarındaki Türkçenin Türkiye’dekilerden hiçbir farkı yok çoktandır.
 
Gurbet “acı vatan” değil epeydir. Bunu açmaya çalıştım.
 
 
“Fethi Naci kızıştırman”  (Cemal Süreya)
 
 
10 Haziran, Çarşamba
 
Yağmur, rüzgâr... rüzgâr, yağmur, simsiyah bulutlar. Soğuk hava. Havaya takılmayayım diyorum ama olmuyor, moralimi bozuyor, geriliyor sinirlerim. Canım sıkılıyor.
 
Bu kötü havalar mahvedecek beni, keşke Orhan Veli’yi memuriyetinden eden o güzel havalar buraya da gelse artık. Ama gelmez! “Böyle havada âşık” da olunmaz! Ama “Şiir yazma hastalığım / Hep böyle havalarda” nüksediyor nedense. İşte seviniyorum buna. Demek ki işe yarıyormuş bu havalar da!
 
Yağmurdan söz açılır da Melih Cevdet’in kitaba adını veren  Yağmurun Altında’da (1995) yer alan o uzun şiiri anımsanmaz mı?
 
“Yirminci yüzyılı yaşadım
Ertelenmiş bir yüzyıldı bu
Yıkık bir sur yazgımızın uydusu
Bekletir ömrü yürüyen ayla birlikte
Bırakmaz günün adını koyalım.”
 
 
11 Haziran, Perşembe
 
Kulak burun boğaz doktorunun verdiği suda çözülen tablet iyi mi geliyor boğazıma, anlayamadım.  Tinnitus Merkezi’ndeki doktor boğazımda kötü bir şey bulamadı. Ev doktorum mideyle ilgili olabilir dedi. Midede yanma hissetmezsiniz ama bu boğazınıza vurabilir, dedi. On gün sonra boğazımı tekrar göstereceğim doktora. Bir de alerji testi olacağım gelecek hafta. Boğazı çok hassa bir bölge. Kötüye yormak istemiyorum ama aklıma kötü şeyler geliyor.
 
Adalet Ağaoğlu’nun öykü kitabı Hayatı Savunma Biçimleri’nde (1997)yer alan “Çınlama” başlıklı öyküsünü yeniden okuyorum:
 
“Düş, hadi düş!..
Tehdit dolu bir vuruş. Ardından uzunluğuna değil, derinliğine bir zil sesi, ansızın bastıran kulak çınlaması...”
 
 “Çınlama, hiçbir yerde en küçük iz bırakmaksızın derinlere doğru indi, indi...”
 
 Ne beladır bu kulak çınlaması, insana cinayet işletir!
 
Şu üç dizeyle unutmayı deniyorum kulak çınlamamı:
“Göçüp gittiğimiz gün biz de bu dünyadan
Unutulur sevdiğimiz, sevildiğimiz.
Sevmeye bakın geçmeden güzelliğiniz.”
(Pierre de Ronsard, Orhan Veli çevirisi.)
 
İran’da Ölüm’ü (İkaros Yayınları, 2009)bitirdim sonunda. Ne cesur bir kadınmış Annemarie Schwarzenbach! 1930’lu yıllarda İran’a, Afganistan’a git kadın başına. Avrupa müzeleri için tarihi eser ayıklayan arkeologlara karış, onlara yardım et zengin bir sanayicinin kızı olarak. Babasının nüfus ve gelirini ne kadar kulandı bilmiyorum ama Nazi iktidarına karşı olmuş, sosyalist düşüncelerle kendini beslemiş, aykırı bir yazar, gazeteci olmuş ve talihsiz bir bisiklet kazasında da hayatını kaybetmiş gencecik yaşta.
 
34 Yıllık ömrüne gezilerle beslenen, ilginç ve çok yönlü, renkli bir yaşam ve çarpıcı gözlemler, deneyler sığdırmış esrarı da içine alan. Oldukça lüks çadırını şöyle betimliyor kupkuru bir vadiye bakarak:
 
 “Çadırın içi ferah, düşey gerilmiş duvarlara zemini oluşturan idare bezleri özenle tutturulmuş. Üzerine iki halıyla bir kilim serili. Kilimi Tahtı Cemşit yakınlarındaki Bahtiyari göçebelerinden satın aldım, sarı üzerine kırmızı, siyah motifleriyle gönüllere ferahlık veren bir etkisi var. Duvarlar da sarı, yarılarına kadar renkli ipler bağlanmış, onlarda da eşyalarım, süvari pantolonum, birkaç iri, gevşek ilmekli kazak, yünlü bluzlar, diz altı çoraplar, yanında sırt çantası, termos, uzun bir zincire bağlı çakı, misina, halat, el feneri asılı. Çıkış kapısının yanında da gri faniladan bir gecelik, lekeli deve yününden mantom. Portatif karyolanın üzerinde keçi kılı keçesinden siyah beyaz çizgili ağır bir battaniye. Karyolanın dışında bir sandalyeyle bir masa var, üzerinde lamba, yazıçizi gereçleri –mürekkep arılanmış bir deste beyaz kâğıt, birkaç kitap.”
 
 
12 Haziran, Cuma
 
“Berlin – Türkler – Türkoloji” sempozyumlarının açılışında bulunamadım ne yazık ki. Okuldaki müdür muavini bu tür toplantılara katılma isteğimin önünü tıkıyor hep. Üç doğru Hür Berlin Üniversitesi’ne vardığımda “Berlin’e Gelen Osmanlı Gezginleri”, Türkolojinin başlaması ve gelişmesi, “Berlin’deki Çağdaş Türkoloji “, Berlin’deki Tararlar... gibi konular konuşulmuştu. Akşamki açılışta ise ne kadar az kimse vardı ve bu beni şaşırtmadı dersem yalan olur.
 
Türkolojilerde Türkçe konuşulmuyor ne yazık ki. Toplantıların dili de  Türkçe değildi.
 
 
13 Haziran, Cuma
 
Benden önceki konuşmacı Almanya’daki ve Berlin’deki Türk yazarlarının yapıtları, ele aldıkları konular üstünde durdu uzun uzun. Türkolojide öğretim görevlisi olan bu hanımın ardından Türk Edebiyatında Berlin’i özetlemeye çalıştım belli isimler ve yıllar üstünden giderek. Her birisi bir seminer, ders konusu olabilecek öykü, şiir, deneme ve romanlardan parçaların tümüne değinme olanağım yoktu elbette.
Bu tür toplantılar dar bir çerçevede kalıyor ve insanı yoruyor.
 
Bir gece önce toplu şiirlerimin son düzeltisi için uzun uzun çalışmış ve normal uyku saatimi geçirdiğim için de iyi uyuyamamış, yorgunluk duydum gün içinde.
 
 
14 Haziran, Pazar
 
Dün gece 03’e kadar çalıştım Küçük Deniz düzeltmelerinde ve bitirdim. Yatar yatmaz hemen uyumak nerde bende.
 
Kahvaltımı ardından evi temizlemeye giriştim hamarat bir kadın gibi. Parke ve halıları sildim, süpürdüm. Ortalığı topladım. Lavaboları ovdum. Mobilyaların tozunu aldım. Ev temizlendikçe rahat ettim. Ev iyice havalandı. Hava da günlük güneşlik bugün.
Akşama tavuklu patates yapacağım. Tavuk etlerini hazırladım. Beyaz şarabı da soğumaya bıraktım.
 
Aklım toplu şiirlerde eksik bir şey kaldı mı acaba diye soruyorum kendime.
 

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git