|
|
Rus ruletinde son perde...Kategori: Dünya | 0 Yorum | Yazan: A Yorum | 16 Haziran 2009 00:02:23 Rusya'nın doların tahtını sallayan çıkışı ABD ile bilek güreşi mi, yoksa kendi ekonomisinde zayıf olan noktaları perdeleme girişi mi? Rusya ile ABD, Soğuk Savaş yıllarının sona ermesinden bu yana belki de ilk kez birbirlerini bu kadar zorladıkları bir bilek güreşi yaşıyor.
Rusya, önce rezerv para biriminin değiştirilmesi gerektiğini açıklıyor, Brezilya, Çin ve Hindistan ile birlikte yeni bir para birimi öneriyor, elindeki ABD Hazine kağıtlarını azaltacağını bildiriyor. Dolar düşmeye başlıyor. Sonra Ekonomi Bakanı'nın "dolara güveniyoruz" açıklamasıyla dolar rahatlıyor. Peki ama, son bir haftaya bu açıklamalarla damgasını vuran Rusya ekonomisi gerçekten bu kadar güçlü mü? Bundan yaklaşık 10 yıl önce, Rusya IMF ile 4.5 milyar dolarlık destek paketi için görüşmeler yürütüyordu. Bugün ise 600 milyar dolarlık rezervi bulunan Kremlin, çok daha gözüpek bir biçimde verdiği mesajlarla ABD'nin ve daha da önemlisi doların tahtını sallamaya çalışıyor. Ancak tüm bu gelişmeler yine de Rus ekonomisinin içinde bulunduğu kendi sıkıntılarını maskelemeye yetmiyor. Finansal kriz, ekonomideki petrol-gaz gelirine dayalı sınırsız kaynak girişini tıkamış durumda. Bankacı Kremlin Bir dönem servetleri ve harcamalarıyla tüm dünyanın gündeminde olan oligarklar, şimdi en güvenilir kaynak olarak gördükleri yerde kredi arayışında: Kremlin. Enerji sektörünü zaten tekelinde bulunduran Moskova'nın devletçi gücü giderek diğer sektörlere de yayılıyor. Örneğin Kremlin, bankacılık sektörünün en güçlü kreditörü konumunda. Rus bankalarının yükümlülüklerinin yüzde 12'si Kremlin tarafından garantiye alınmış durumda. Kriz nedeniyle düşen özel tüketim harcamaları da dünyanın birçok yerinde olduğu gibi kamu harcamaları ile dengelenmeye çalışılıyor. Rusya'da Hazine'nin eli 1990'ların sonlarında yaşanan ve moratoryum ile sonuçlanan döneme göre çok daha güçlü durumda. Merkezi planlama Ayrıca o dönemde hala tam olarak kurtulunamayan merkezi planlama mantığından şu anda biraz daha farklı bir yapıya dönülmüş durumda. Yolsuzluklar, Rusya'da hala en büyük problemlerden biri. Bu konuda bazı gelişmeler olduğu savunulmakla birlikte, asıl güçlü hareketin Aralık ayında çıkarılan Yolsuzluklarla Mücadele Yasası olduğu belirtiliyor. Ayrıca, ekonomik krizin ülkedeki şeffaflığın artırılması için fayralı olacağı savunuluyor. Rusya'nın giderek yaşlanan ve aynı zamanda bölünmeler nedeniyle azalan işçi sayısı da sorun olarak görünüyor. Rusya'nın nüfusu, SSCB'nin çöküşünden bu yana yüzde 4; yani 6 milyon kişi geriledi. Rusya'da genç kadınlar azalıyor 20-29 yaş arasındaki kadınların nüfusunun gelecek 10 yıl içinde en az üçte bir oranında azalacağı öngörülüyor. SSCB'nin dağılması sonrası doğum oranının ciddi şekilde gerilemesi de bunun gerekçelerinden biri olarak gösteriliyor. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, Rusya'daki erkeklerin yüzde 30-40 arasındaki bölümü emekli olamadan, çalışma çağında olduğu sırada ölüyor. Verimlilik sorunu McKinsey tarafından yapılan araştırmaya göre, 2020 yılında Rusya'nın çalışma çağındaki nüfusu 10 milyon kişi azalacak. Bu nedenle yüksek verimlilik Rusya için hayati önem taşıyor. Oysa Rusya'daki beş hayati sektörün verimlilik ortalaması, ABD'deki verimliliğin ancak yüzde 26'sı düzeyinde bulunuyor. Rusya'da geçtiğimiz 10 yıl içindeki yüksek verimlilik artışının önemli bir kısmı (yüzde 50-80 arası), yenileme ve tevzi yatırımlarından kaynaklanıyordu. Ancak bu oranın daha da yükseltilmesi mevcut yapı dahilinde çok mümkün görünmüyor. Verimliliğin yükselmesi için oluşması gereken rekabet ortamı için ise biraz daha zaman var gibi görünüyor. Çünkü Rusya'nın Dünya Ticaret Örgütü'ne üyelik iştahı azalıyor ve yükselen ithalat tarifeleri de rekabetçi bir ortama zemin hazırlamıyor. Eli zayıf değil Toplam ihracatın yüzde 65'i gazdan kaynaklanıyor. Durum böyle olunca, Rusya'nın bu anlamda attığı adımlar büyük önem taşıyor. Ancak bu doğrultuda başka eski BDT üyesi ülkelerle yaptığı anlaşmalar Rusya'nın elini güçlendiriyor. Öte yandan dünyanın en büyük hammadde tüketicilerinden Çin ve Hindistan ile yakın ilişkileri de Rusya'nın ABD karşısında dik durmasın ı sağlayan diğer unsurlar. Ayrıca ABD'nin eski şer ekseninin üçüncü bacağı olan İran ile yapılan ortaklaşa askeri tatbikatlar da ABD için gözdağı veren diğer unsurlar. Rusya, Ukrayna konusunda ABD'ye diş geçirememiş olsa da Gürcistan ve Kazakistan'da yaptıklarıyla jeostratejik anlamda da elindeki tüm kartları oynamayı sürdürüyor. Kaynak : gazeteport.com.tr
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|