|
|
Memleketin Hali ve Keçi MeselesiKategori: Türkiye | 2 Yorum | Yazan: Tayfun Şahin | 14 Haziran 2009 00:59:45 İnanılmaz bir akıl tutulması yaşıyor Türkiye. Her şey birbirine girmiş, anlamlar karışmış, izler darmadağın ve hedefsiz. Bu şartlar altında kendimi karanlık bir kâbusun içinde gibi hissediyorum bazen. Ancak ne yazık ki, gözlerimi her açışımda yaşadığım şeyin gerçek olduğunu fark etmek üzüyor beni. Bakın nasıl bir memlekette yaşıyoruz ve nelerle uğraşıyoruz şu günlerde.
İşsizlik tarihi zirvelere ulaşmış. Özellikle üniversite mezunları arasında dehşet verici boyutlarda… Bu durum sadece potansiyel işgücünü ve yaratıcı gücü atıl bırakmıyor, aynı zamanda umutsuzluğa, yalnızlığa, bunalıma sürüklenmiş gençlere ve ailelerine zindan ediyor hayatı. Üniversiteler bütün eksikliklerine, kadro ve imkân sıkıntılarına rağmen kontenjan arttırmaya zorlanırken; tabeladan başka işe yaramayacak, altyapısı ve planlaması hazırlanmamış yeni üniversiteler, laf olsun diye açılmaya devam ediyor Anadolu illerinde. Hükümet, yükseköğretimin başka problemi yokmuş gibi, ‘Türban’ denilen yapaylığa ve İmam-Hatiplilerin katsayı sorununa odaklanmak dışında tam bir körlükle yaklaşıyor konuya. Sağlık ve Sosyal Sigortalar sistemi “Allaha Havale” edilmiş, karmaşa her geçen gün artıyor. Hastaneler, doktorlar, sağlık elemanları onlarca problemle karşı karşıyayken görünen o ki, halkın sorunlarıyla ilgilenmek yerine, laf kalabalığı yapıp, kimsenin işine yaramayan istatistikî verilerle konuşmak tercih edilir halde. Terör bütün şiddetiyle devam ederken, mayınlarla parçalanmış genç bedenler anaların gözyaşlarıyla toprağa gömülüyor ama devlet idare etme iddiasındakilerin çözüm konusunda en ufak bir planı bile yok maalesef. ABD’nin uygun gördüğü açılımlar dışında ne bir iddia ne de bir çaba var. Her olaydan sonra aynı cümlelerle, yapmacık ifadelerle, ezberlenmiş başsağlığı ve mücadele lafları inandırıcılıktan tamamen uzak. Telefon dinlemeler gündelik hayatın parçası olmuş. Recep Tayyip Erdoğan konumunu ve görevini unutmuş “Ben de ne konuştuğuma çok dikkat ediyorum. Telefonlarda rahat değilim. Ben de dikkat ediyorum.” demeyi normal görüyor. Bu tutumuyla ‘Korku İklimi’nin yayılmasına katkı sağladığının farkında mı bilmiyorum ama kanunsuzluğu ‘normalleştirdiği’ açık. Uluslararası ilişkiler her zamanki gibi ‘İzleme’ üzerine inşa edilmiş. Savunma psikolojisi bir türlü aşılamıyor. Avrupa Birliği’nin iki güçlü devleti davul zurnayla Türkiye’nin tam üyeliğine karşı çıkıyorken; Kıbrıs Rum Kesimi, her zamanki gibi, pusuya yatmış, AB eliyle Kıbrıs’ı yutma derdinde. Türkiye’nin Irak, İran, Ermenistan, Rusya politikaları bilinmiyor. Ne istediğini, neden istediğini bilmeyen bir basit ülke gibi etrafındaki olayları sadece seyrediyor. Kılavuzumuz ise her zamanki gibi AB ve ABD. Memlekette satılmadık banka, fabrika, arsa neredeyse kalmadı. ‘Babalar gibi’ satıp, mirasyediler gibi ekonomi yönetilmeye çalışılınca ve dişe dokunur, geleceğe dönük hiç bir yatırım yapılmayınca, ekonominin yarınları da bugünkünden karanlık olacak elbette. İşte bu şartlar altında AKP’nin Genel Başkanı memleket meselelerine odaklanmak yerine, ‘A-K-P’ye ‘Ak Parti’ demezseniz “Edepsizsiniz!” polemiğine giriyor. Kâbus bununla da sınırlı değil! Başbakanlığa alınacak olan bir uçak konusunda kendisini eleştiren Sayın Baykal’a verdiği cevaba bakın lütfen. “Ey Baykal, sana 5 tane keçi teslim edilse idare edemezsin!" Ben bu noktada pes ediyorum artık. İdarecilik kabiliyetini çobanlık meziyetleriyle ölçmeye çalışan AKP Genel Başkanına ne diyelim? Umarım memleketin çığ gibi büyüyen ve 7 yıldır bir arpa boyu yol alınamayan sorunlarını çözme konusunda ‘5 keçiyi idare etme!’ yöntemi dışında bir yol biliyordur.
Yorumlaribrahim
{ 21 Haziran 2009 13:54:32 }
durust olmak gerekirse 3-5 yil onceye kadar ulkenin duzeye cikmasi icin su lazim bu lazim, sunu yapmak lazim, su sekilde yapmak lazim diyerek arkadaslarla vatani kurtarmanin cozumlerini arardir.. ama su an o kadar dibe battik ki bizi ne kurtarir bir fikrim yok.. bir sonraki yazinizda turkiyenin su ustune cikmasi icin yapilmsi gerekenler diye bir konuda yazarsaniz sevinirim :) zira bu gunlerde herkes elestiriyor cozum yok..
fatihcan
{ 16 Haziran 2009 09:54:20 }
Recep Tayyip Erdoğan harikalar diyarında.
Diğer Sayfalar: 1. Bugünkü grup toplantısı açıklamasıdır. ''AKP'yi milletimiz kurmuştur. AKP sadece kendisine gönül verenlerin, sadece kendisine oy verenlerin değil, bu ülkede yaşayan 71.5 milyon vatandaşımızın ortak ideallerini savunan bir partidir.'' AKP Amerika projesidir.Ortadoğu politiklarını kolaylaştırmak ve bölgedeki Kürt hareketini desteklemek için hükümette tutulmaktadır. ''Demokrasilerde hükümetleri millet kurar ve millet görevden alır. Milletin tercihleriyle oluşmuş TBMM'nin önünde hiçbir güç merci yoktur ve olamazda.'' Seçimler sadece onay yeridir.Hükümetler ve darbeler zaten dış dünyaya bağımlı olarak yapılan işlerdir.Geçmişte ki deneyimlerimizle sabittir.Şu anda bize karşı darbe yapamalarının tek sebebi Amerika ve Ab halen bizi desteklemektedir. ''Millet iradesini yok sayan her türlü girişim karşılarında milletimizi ve onun temsilcilerini bulacaktır.'' Amerihkanın onayı olmadan şu anda bana karşı hiçbir şey yapamazsınız. ''Ülkemizin milletimizin gelişimine yöneldi. Kaybeden hep Türkiye oldu, milletimiz oldu. Bu ülkenin itibarı ağırlığı zedelendi. Bu ülkeye bu bedeli ödetmeye hiç kimsenin hakkı yoktur ve olamaz. '' Amerika son süreçte Türkiye'nin bölge ülkeleri nezdinde biraz daha güçlü olmasını istedi.Ortadoğu politikları ve Irak'taki petrolün daha rahat bir biçimde satılabilmesi için. ''Önceki hafta bir gazete partimize yönelik gizli planlar yapıldığını iddia etti. Eğer bu iddialar gerçek dışıysa devletin kurumlarını karşı karşıya getirmek gibi niyetler taşıyorsa evet bu vahimdir.Eğer iddialar doğruysa durum daha da vahimdir.'' Ortaya atılan bu iddia gerçekse; birincisi Tsk ve Amerika'nın arası iyice açılacak ikincisi Ergenekon ve Tsk ilişkisi daha da kuvvetlendirilecek bu Akp'ye şu ekonomik ve siyasal krizde altın bulmaktan daha çok fayda sağlayacak ve en azından 6-8 ay bunun üzerinden memlekette suya sabuna dokunmadan siyaset yapma şansı tanıyacak. Eğer doğru değilse; iddiayı ortaya atan Ergenekon sanıkları ise eğer yapılan operasyonun meşruluğunu bir kez daha vurgulayacaklar ve yine bunun üzerinden siyaset yapma yolunu tercih edecekler.Eğer iddayı ortaya atan Taraf veya üçüncü bir şahıssa Taraf veya üçüncü şahıslar ile Tsk karşı karşıya gelecek.Akp ise bizi birbirimize düşürmek istiyorlar diyecek ve milliyetçi bir söyleme yatarak yine kısa vadeli boş bir siyaseti yeğleyecekFakat bunun ispatlanması çok zor keza böyle bir durum varsa Taraf veya üçüncü şahıslar bu oyunda güçlü olan tarafın yanında.Bunlar kimlermi bilgileri servis edenler tabiki. Yazımın başlığı mı? Çünkü her şartta Recep Tayyip Erdoğan bu işten karlı çıkacak.
Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|