A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Eski Türkçe'ye özenenlerin gülünç halleri

Kategori Kategori: Söyleşiler | Makaleler | Yorumlar 6 Yorum | Yazar Yazan: Haberci | 05 Haziran 2009 07:13:04

Dilimizdeki yabancı sözcüklerin bir kısmı çokluk haliyle dilimize girmiştir. Eskimiş sözcükleri ya da yabancı sözcükleri kullanma meraklıları bu sözlerin çoğunun aslında çoğul olduğunu bilmeden kullanırlar. Hal böyle olunca da bilinçsizce yapılan yanlışlar ortaya çıkar.

Türkçe’nin söz dağarcığında son derece güzel ve kullanışlı karşılıkları olduğu halde eskimiş ya da yabancı sözleri kullanmayı seçenlerin bu bölümü dikkatle okumalarını ve bir şeyler öğrenmelerini diliyorum:

Evraklar: Arapça varak, yaprak sözünün çoğuludur. Yapraklar > kağıtlar > yazılı belgeler şeklinde anlam genişlemesi olmuştur. Belgeler demek yerine evraklar diyenler sözcüğü iki kez çoğul yaptıklarının farkında bile değildirler.
 
Emtialar: Meta sözünün çoğulu olup mallar anlamındadır, emtialar denmez. TDK’nın internet sitesindeki Güncel Sözlük talihsiz bir biçimde emtia sözünün karşılığını “mal” olarak veriyor. Oysa basılmış sözlükte meta sözünün çoğulu olarak belirtiliyordu... TDK için böyle hatalar normal sayılır.
 
Ebatlar: Ebat boyutlar demektir ve ebatlar sözü en çok yapılan yanlışlardan biridir.. Tekil hali “buut”tur. Elli yaşının üzerindekiler üç boyutlu sözünü ilk olarak üç buutlu biçiminde duymuşlardır. TDK’nın emtia sözü için tutumu ebat için de aynen geçerli. Bu da TDK için normaldir.
 
Mühimmatlar: Son günlerde sıkça duyduğumuz mühimmat sözü de çoğuldur. Orijinal hali “mühimmat-ı harbiye”dir ve savaş gereçleri anlamındadır. Kısaltılarak mühimmat sözü kullanılır olmuştur. Mühimmatlar sözü yanlıştır.
 
Benzer şekilde aşağıdaki sözcükler de Arapça’da çokluk belirtir ve Türkçe çoğul takısı ile kullanılmaları yanlıştır (çok uzun süre önce günlük dilimizden atılmış sözler listeye alınmamıştır):
Ahbap: Dostlar, aslı habib sözünden sevgililer
Ahlak: İyi davranışlar
Ahval: Haller
Akraba: Yakınlar
Akran: Yaşıtlar
Beyanat: Açıklamalar
Ecdat: Atalar
Ecmal: Toplamlar
Ecza: Kimyasal maddeler, aslı cuz sözünden kısımlar
Edevat: Araçlar
Efkâr: Fikirler
Ekabir: Önde gelenler, aslı ekber sözünden büyükler
Emlak: Mülkler, sahip olunan varlıklar
Emsal: Örnekler
Erbab: Büyükler, ustalar
Esnaf: Sınıflar
Esrar: Sırlar
Eşkâl: Şekiller
Eşraf: Seçkinler
Etraf: Taraflar
Evkaf: Vakıflar
Evliya: Veliler
Fukara: Yoksullar
Gureba: Garipler
Hatırat: Anılar
Hayvanat: Hayvanlar
Hırdavat: Küçük, önemsiz şeyler
Itriyat: Güzel kokular
İcraat: Yapılan işler
İfrazat: (Vücuttan) dışarı atılanlar
İfşaat: Gizli bir şey hakkında yapılan açıklamalar
İstihbarat: Alınan haberler
İzahat: Açıklamalar
Levazımat: Gerekli maddeler
Maddiyat: Maddi şeyler
Mahlukat: Yaratılmışlar
Mahsulat: Ürünler
Maruzat: Arz edilenler
Matbuat:Basılmış şeyler
Meşrubat: İçecekler
Mezalim: Zulümler, kıyımlar
Muhaberat: Haberleşmeler
Müfredat: Bir bütünü oluşturan ayrıntılar
Nakliyat: Taşıma işleri
Neşriyat: Yayılmış şeyler
Tadilat: Değişiklikler
Tafsilat: Açıklamalar
Tahkikat: Araştırmalar
Taksimat: Bölmeler
Taksirat: Kusurlar
Tamirat: Onarımlar
Tedrisat: Dersler
Teferruat: Ayrıntılar
Tesisat: Tesisler, donanımlar
Teslimat: Teslim edilen şeyler
Tezahürat: Görünüşler, gösterişler
Tuluat: İlhamlar, doğaçlar
Ulema: Bilginler
Arapça asıllarında çoğul olup da Türkçe’ye tekil anlamda yerleşmiş birkaç sözcük yukarıda belirtilen hataların dışında tutulabilir:
Avrat: Kadınlar, (Ar. avret sözünden)
Elbise: Giysiler (Ar. libas sözünden)
Esas: Temeller, kurallar (Ar. uss sözünden)
Eşya: Nesneler (Ar. şey sözünden)
Evlat: Çocuklar(Ar. velet sözünden)
Eski Türkçe’ye özenenler sadece yanlış konuşmuyorlar, aynı zamanda Arapça ve Farsça sözcükleri yanlış da yazıyorlar. Bu keyfi bir konu değildir! Sözcükler orijinal dilinde olduğu gibi değil Türkçe’nin ses yapısına göre, dilimizde kabul edildiği şekilde yazılır. Örneğin Arapça sözün aslı hidhmet olduğu halde dilimize hizmet olarak girmiştir. Bu nedenle, tüm yabancı sözcüklerde, TDK Türkçe Sözlük ve Yazım Kılavuzunda belirtilen yazım kuralları geçerlidir ve herkes istediği gibi yazamaz!
 
Karşılarında doğru yazılışları ile sadece birkaç örnek veriyorum:
Acaib - Acaip
Azad - Azat
Garib - Garip
İltihab - İltihap
İ’malat - İmalat
İsbat - İspat
İslahat - Islahat
İttihad - İttihat
Kalb - Kalp
Katib - Katip
Kitab - Kitap
Mezheb - Mezhep
Mü’min - Mümin
San’at - Sanat
Şübhe - Şüphe
Te’sisat - Tesisat
Güzelim Türkçe’yi küçümseyerek eskiye özenenlerin gülünç hallerinden kısıtlı sayıda alıntı sundum.
 
Gerici kesimlerin dilde de gerici olmaları elbette şaşırtıcı değil. Genel dünya görüşü geri olan bir insanın dilde ilerici olmasını beklemek zor.
 
Ancak milliyetçi geçinenlerde de aynı eğilimi görmek pek anlaşılır değil. Bir milletin en belirleyici ögesi dilidir. Başka ülkelerin radikal milliyetçileri, sözgelimi ırkçı Almanlar ya da Fransızlar dillerindeki yabancı sözcüklerden rahatsız olurlar ve onları atmaya çalışırlar. Bizim milliyetçiler ise tam tersine, çok sade Türkçe sözcükler yerine, eskimiş Arapça ve Farsça sözleri üstüne basa basa kullanırlar. Milliyetçi midirler, ümmetçi midirler anlaşılmaz. Bu tercihleri olsa olsa eskiye olan özlemleriyle açıklanabilir ki sonuçta bu da gericiliktir.
 
Ama en çok düşünülmesi gerekenler, gerici ya da belirli bir siyasal görüşün temsilcisi olmayıp, sadece özenti ile eskimiş sözcükleri yalan yanlış kullananlardır. Dile ve etimolojiye çok meraklı olan Atatürk dilimizin benzersiz yapısal özelliklerini ve tarihten gelen zenginliğini çok iyi anlamış ve dünyada eşi görülmemiş bir dil devrimine öncülük etmiştir. O’nun vermek istediği dil bilincini bugün kavramış insan sayısı çok az. Eğer bu bilinç yeniden kazandırılmazsa dilimizin ileriki yıllarda içine düşeceği durum bugünkünden çok daha kötü olacaktır.
 
Bilerek ya da bilmeyerek Türkçe’yi küçümseyenler, Türkçe’nin gücünü ve zenginliğini keşfetmeye özendirilmelidir. Bu bile tek başına dilimiz için yapılacak daha çok işin olduğunu göstermektedir.
 
Ömer Yalçınkaya
 

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 6.5 / 2 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar

memet { 04 Temmuz 2009 05:13:38 }
ibaret=Oluşan, meydana gelen
http://tdkterim.gov.tr/seslisozluk/?kategori=yazimay&kelimesec=031167
aykut yazgan { 14 Haziran 2009 12:42:04 }
8 haziran 2009 tarihinde yorum yazan beyefendiye cevap; ya da yanıt.
nasıl isterseniz:

gazi tbmm'e bir kanun layihasının teklifi üstünde konuşuyor. - ya da bir yasa tasarısı önerisi -
bu kanunun milletin hayırına mutlaka meclisten geçmesi lazım (gerek !).
gazi kürsüden indikten sonra milletmeclisi reisi milletin vekillerine - yani saylavlar da diyebiirsiniz -
"kabul edenler , etmeyenler" diye söz veriyor.
bir kısım vekiller el kaldırıyorlar; bir kısmı ise mütereddit (ikircikli mi?)
bunun üzerine gazi tekrar kürsüye çıkıyor:
- indirin, indirin ellerinizi, diyor; anlamadınız galiba. ben size bir kere daha anlatayım...

hadise bundan ibaret..
ya da olay... (ibaret'in öztürkçesi yok..)

sanırım bir kere daha anlatmama lüzum yok..
Ali { 14 Haziran 2009 12:11:40 }
yazılanlar prensipte dogru ama gerisi tevatürdür.Güya konuya hakim acar entellektüel tavrı sergileniyor. Evlat kelimesi coguz isede tekil anlamda kullanılır, mesela Etraflarında dediğimizde bu da dogrudur, size göre yanlış. hep ne cekiyorsak sığ bilgilerle derinlere acılmaktan...
memet { 08 Haziran 2009 08:50:00 }
Öncelikle yazarın görüşlerini paylaştığımı ve Atatürk'un dil konusundaki çalışmalarına, bir bilim-adamı gibi yaptığı incelemelerine yeterince yer vermediği/veremediği için üzüntülerimi belirtmek isterim. Ancak asıl belirtmek istediğim, tam da yazarın altını kalın çizgilerle çizerek nasıl gülünç duruma düşüldüğü konusu. Efendim, 'temayül' özenti demek değildir,onun güzelim Türkçe ile anlamı 'eğilim'dir.
'Temayül' ile mı kültürümüzün derinlikleri ineceğiz?
aykut yazgan { 07 Haziran 2009 17:29:02 }
ferruh üstadımız "varken türkçesini kullan" bölümü altında bugün "literatür" için "yazın" ı önermiş.

harfleden oluşan (lettera) literratür, giderek harflerinde dışına çıkarak kafalarda canlanması (tecessüm ettirimesi) gereken kocaman bir anlam ve kavram halne gelmiş zamanla...

"literatür'de" dendiğinde yalnız romanlar ve hikayeler değil bir konu ya da uğraşın eskilere dayanan tutanak, açıklama, baz olarak alınabilecek her türlü malumatı da içermesi, kelimeye bir başa vasıf ve vazife de yüklüyor.
ki bunu yazın'la çıklayamassınız..
kelimenin bu şekilde kullanılması onu kuru bir "yazın"la karşılamaktan çok uzak.

diğer taraftan reddettiğiniz "edebiyat" ın içersinde her şeyden önce (olsun ya da olmasın) var olan "edeb"i de unutup bir tarafa atmışa benziyorsunuz.

edebiyatın içerdeği, anladığı ve kucakladığı her şey "yazın"a ifade ettirmek istediklerinizin dışında kalır. yazın koltuk değneklerinle edebiyata erişemiyecek kadar zayıf ve zavallıdır..

dünkü yazıma ek olarak şunu da söylemek isterim:
başkalarına terbiye verirken kendinizin de sırça bir köşkte oturduğunuzu unutmayın.
ayku yazgan { 06 Haziran 2009 16:32:10 }
"Eskimiş sözcükleri ya da yabancı sözcükleri kullanma meraklıları..."
"Eski Türkçe'ye özenenler sadece yanlış konuşmuyorlar, aynı zamanda Arapça ve Farsça sözcükleri yanlış da yazıyorlar..."
"Ama en çok düşünülmesi gerekenler, gerici ya da belirli bir siyasal görüşün temsilcisi olmayıp, sadece özenti ile eskimiş sözcükleri yalan yanlış kullananlardır..."

bunların hepsinin birer 'tesbit' mi, yoksa bir 'itham' mı, ya da sağlam durulduğu zannedilen bir noktadan, dil mefhumunu başka bir açıdan görme sorunu mu olduğu pek şüpheli...

türkiye'de konuşulmakta olan, birbirimizle anlaşabilmemiz için elzem olan, kültür dediğimiz nesnenin ayrılmaz bir parçası olan 'dil'i, ifadelerin, kavramların, anlatım şekillerinin içlerini boşaltalarak, sadeleştirerek, bir anlamda 'öztürkçeleştirerek'; bir yandan da bu ülkede bu konuda hak sahibi olabilecek ağızların ve lehçelerin kat'iyen kale alınmaması, bu ülkeyi birbirinle artık hiç bir şekilde analaşamayan kaotik bir kitleye dönüştürdü.

bunun nedeni illa türkçe dilini 'öz'leştirme tutkunuz...
bunun nedeni çoğunluğu ve sonuçlarını düşünmeden yalnızca bir kitle için bir 'meta' dil yaratmak...
dil bu şekilde belki sadeleşi...
size göre.
ama fukaralaşır ve sonunda ifade yoksunu olur...

halen, sizin deyiminizle, eski dili icabettiği kadar kullanan ve itham ettiklerinizden biri olarak ne milliyetçi tutkuları olan, ne bir konuşma şekline temayülü veya sizin deyiminizle özentisi olan, yalnızca yetmiş yaşını aşmış ve gün görmüş ve bu dille, bu kelimelerle, bu deyimlerle ve nihayet öztürkçeleştiremiyeceğiniz
bu terbiye ile yetişmiş biri olarak yazdıklarınıza hiçbir şekilde katılmıyorum...

Diğer Sayfalar: 1.

 

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git