A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Düşün Düşün (2)

Kategori Kategori: Düşün Düşün | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Gündoğdu Gencer | 30 Mayıs 2009 23:24:34

Bastıbacak bir "Chihuhua" da "Sivas Kangal" da köpektir. Birçok yönden birbirlerine benzemeseler de ortak özellikleri nedeniyle hepsine "köpek" deriz ve bu, işimizi kolaylaştırır. Ama "bütün köpekler sadıktır" dersek sahibine saldıran, parçalayan köpeği gördüğümüzde ne yapacağız?

“Bu köpeğin yaptığı köpekliğe sığmaz” deyip köpeklikten aforoz mu edeceğiz?  Ya da “Yok canım, bunu yapan kurttur, zavallı köpeğin üstüne atıyorlar” diyerek önyargılarımız sarsılmasın diye katil köpeği savunmaya mı geçeceğiz?  “Köpekler sadıktır” dediğimizde “bütün” demesek te “hepsi” demesek te demek istediğimiz aynıdır.  Oysa gözlemlerimize dayanarak “çoğu köpekler sadıktır” diyebiliriz; bu yanlış olmaz ve daha sağlam zemine basarız.  “Bazı köpekler sadıktır” sözü ise söylenmeye değmeyecek bir lâf olur.  “Kimi insanlar uzun boyludur”, “kimi Hintliler zekidir” ya da “kimi Çinliler çalışkandır” dersek “eee, ne var bunda?” yanıtını alırız.  O yüzden, söylenmeye değer bir lâf ettiğimiz izlenimi vermek için, karşımızdakinin dikkatini çekmek için böylesi genellemeler yaparız.  “Pis Araplar”, “Faşist askerler”, “Terörist Müslümanlar” gibisinden sözler bu düşünme sakatlığının en belirgin göstergesidir.

Evet, bu hafta da eğitim psikolojisi uzmanı İngiliz akademisyen Robert H. Thouless’in “Straight and Crooked Thinking” (Düzgün ve Çarpık Düşünme) adlı kitabından alıntı ve özetler vererek düşünme üzerine birşeyler yazmaya devam edeceğim.  Konumuz “hepsi ve bazısı”.  Genellemeler düşünmeyi kolaylaştıran araçlardır ama bundan yarım adım ötesi düşünce tembelliğine yol açar.  Bir adım ötesi ise önyargılara, ırkçılığa ve yanlış düşünerek tüm yaşamını bulduğu yanlışlar üzerine kurma zavallılığına kadar gider.  Yazar örnek olarak şöyle sözleri almış: “Zenciler beyazlar kadar zeki değildir” ya da “kadınlar erkekler kadar mantıklı değildir”.  Bu sözleri biraz didiklersek aslında bunları söyleyenlerin başka birşey dediklerini görürüz.  İlk söz aslında “her zenci herhangi bir beyazdan daha aptaldır” ikinci söz de “her kadın her erkekten daha mantıksızdır” demek oluyor.  Böyle ortaya konduğunda bunu çürütmek çok kolay.  

Gerzek Bush ile Hüseyin Obama’ya gerek yok, getirin herhangi bir zeki zenciyi, aptal bir beyazın karşısına koyun, ya da mantıklı bir tek kadını mantıksız bir erkekle karşılaştırın, tartışma biter.  O yüzden, bu yukarıdakiler gibi genellemeler yapanlara söyledikleri sözü netliğe kavuşturmalarını isteyip  “Ne yâni, bütün Araplar mı pis?  Bütün askerler mi faşist?  Bütün Müslümanlar mı terörist?”diyelim.  Eğer karşınızdaki gerçekten geri zekâlı ya da kötü niyetli değilse alacağınız yanıt herhalde şöyle birşey olacak: “Tabii pis/faşist/terörist olmayanları da var, ama çoğu öyle!” veya “çoğu beyaz çoğu zenciden daha zekidir”, “çoğu kadın çoğu erkekten daha mantıksızdır”, ya da temcit pilavı haline gelmiş o lâf: “istisnalar kaideyi bozmaz”.  Bozar efendim, istisnalar kaideyi bozar.  Diyelim ki karşınızdakiyle konuşmanızda “hepsi” noktasından “çoğu” noktasına geldiniz.  Bundan sonraki aşama gerçekten o grubun çoğunun o özellikleri taşıdığını kanıtlamak.  İstatistik olarak bunu yapmak çok kolay.  

Zekâ ve mantık ölçümleri kolay olmadığı için bir başka örnek alalım.  Sigara paketlerinin üstünde “Sigara içmek akciğer kanserine sebep olur” yazısını görmüşsünüzdür.  Bunun doğru olması için her sigara içenin akciğer kanseri olduğunun kanıtlanması gerekir.  Bunu yapmak için bu durumda olan birkaç kişiyi örnek veririz ve bu örneklerden genelleme yapmaya çalışırız.  Oysa diyelim ki istatistikler şöyle:

Yapılan 1000 kişilik bir örneklemede sigara içen 200 kişinin 50’sinin akciğer kanserinden öldüğü görülmüşse ve içmeyen 800 kişiden 100’ü akciğer kanserinden ölmüşse şunu diyebiliriz:  Sigara içenlerde bu oran 200’de 50, yâni 4’te bir, içmeyenlerde 800’de 100, yâni 8’de 1’dir.  O halde bundan “sigara içenlerin akciğer kanserinden ölme olasılığı içmeyenlerin iki katıdır (sekizde bire karşı dörtte bir)” sonucunu çıkarabiliriz.  Ama sigara içmesini istemediğimiz bir çocuğa bunu anlatmak zor olduğu için “sigara içme, kanser olursun” diyoruz.  Bunu bir çocuk için, onun iyiliği için, istatistikleri çocuğa anlatmak güç olduğu için yapıyoruz.  Ama bir kez bu kolaycılığa alıştık mı, bu yaklaşımı çok daha yanlış, çok daha tehlikeli biçimlerde kullanır ve bunun ne kadar bir çarpık düşünme biçimi olduğunu unuturuz.  Hadi canım deyip geçmeyin.  Dünyada en büyük savaşlar, katliamlar, cinayetler bu çarpık düşünme sonucu ortaya çıkmış ya da insanlara bu çarpık düşünme biçimi verilerek birilerinin çıkarları örtbas edilmiştir.  Irkçılığın, ayırımcılığın dayandığı temel budur.  

Savaşta karşınızdakilerin “kötü” olduğuna sizi inandırmazlarsa nasıl savaşı desteklersiniz?  Barışta “ötekilerin” sizden “kötü” olduğuna inanmazsanız ayırım yapılmasını nasıl hazmedebilirsiniz?  Oysa sevdiğiniz komşu ötekilerdendir belki, ya da “düşman” diye tanıtılan birine aşık olmuşsunuzdur.  “Ben ötekilerden birini tanıyorum, çok iyi bir insandır” sözüne yanıt hazır: “arada istisnalar oluyor, elbet” ya da “kurunun yanında yaş ta yanar”.  Yaşların yanmaması için kafa tembelliğinden, çarpık düşünceden kurtulmamız, kolaycı sloganlara kapılmamamız, bir iki örnekten hareketle genelleme yapmamamız gerekir.  Bütün zencilerin aptal, bütün kadınların mantıksız, bütün Arapların pis, askerlerin faşist, Müslümanların terörist olduğuna inanıp yaşamınızı buna göre kurmuşsanız, daha ölmeden cehennemde yaşıyorsunuz bence.  Kendi cehenneminizi kendiniz yaratmışsınız.  İşin daha da kötüsü, o karşınıza aldığınız gruptakiler de sizin gibi çarpık düşünceye saplanmışlarsa, çocuklarınızı da bu cehennemde yaşamaya mahkûm ediyorsunuz demektir.  Nefret tohumları çok kolay serpilir, çok kolay acılar, ölümler doğurur.  Doğru düşünen insan nefret tohumlarından kurtulmanın ilk adımını atmış demektir.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 2 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git