Viyana'da düzenlenen BM İklim Konferansına katılan 158 ülkenin temsilcileri, "atmosferi kirleten ülkelerin, sera etkisi yaratan gazların salımını sınırlandırmalarının sağlanmasını" amaçlayan anlaşmayı kabul etti.
Anlaşmada, “sanayileşmiş ülkelerin gaz salımını 2020’ye dek, 1990’daki düzeyinin yüzde 25 ila 40’ı arasında azaltmış olmalarının sağlanması” hedefleniyor.
Kanada, Japonya ve Rusya gibi ülkelerden gelen itirazları aşmak için bu gece yoğun biçimde çalışan heyetler, sonuçta belirli bir mutabakata ulaştı. İtiraz eden ülkeler, salınım düzeylerinin net olarak belirlenmesine karşı çıkıyor ve konferansın, ucu daha açık bir sonuca ulaşmasını istiyorlardı.
2020 için belirlenen hedef bağlayıcı değil, ancak bu hedefin konması, sanayileşmiş ülkeler için önemli bir uluslararası uyarı niteliğine sahip. Uzmanlara göre ülkeler için konan sınırlar, Endonezya’nın Bali Adası’nda aralık ayında düzenlenecek olan uluslararası iklim zirvesi için de iyi bir kılavuz olacak.
Bali’de, sera gazlarının azaltılmasını amaçlayan 1997 tarihli Kyoto Protokolü’nün sona ereceği 2012 yılından sonrasına ilişkin yeni bir uluslararası anlaşmanın imzalanması bekleniyor. Kyoto Protokolü, 35 sanayileşmiş ülkenin, sera etkisi yaratan gaz emisyonlarını 2012 yılında, 1990’a göre yüzde 5 oranında azaltmış olmaları koşulunu getiriyor.
Çevreci gruplar, bu gazların yol açtığı küresel ısınma sonucu yeryüzünün ortalama sıcaklığının 2 derecenin üzerinde artmasının, büyük felaketleri getireceği uyarısı yapıyor. Sera gazı salımının azaltılmasının, 2020 yılında, 1990’daki düzeyinin yüzde 30’unun altında kalması durumunda dünyanın hastalıklarla, su sıkıntısıyla ve sefaletle boğuşacağı vurgulanıyor.
AB şimdiden, 2020 yılında yüzde 20’lik bir azaltmayı sağlayacağını taahhüt etmiş durumda. AB, diğer sanayileşmiş ülkelerin de katılımı durumunda 2020 için ek bir yüzde 10’luk hedef daha belirleyerek, 1990’a göre yüzde 30’luk bir azaltmaya gideceğini de ilan etmişti.