Rusya, Brezilya, Hindistan ve Çin, Uluslararası Para Fonu'na ilişkin alınacak kararlarda söz hakkı istiyor. Çin'in yanı sıra Rusya da kendi para biriminin uluslar arası rezerv olarak belirlenmesi için bastırıyor.
Amerika Birleşik Devletleri'nin daha önce politik, askeri ve ekonomik güç olarak kendini göstermesi, yıllardır Rusya'yı huzursuz ediyor, "Dünya tek bir başkentten yönetilemez" deniliyordu. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Obama'nın göreve gelmesiyle değişen yeni dış politika ise artık olumlu karşılanıyor.
Rusya, finans krizinin yol açtığı kötü ekonomik gidişata karşı diğer ülkelerle benzer önlemler alıyor. Rus Hükümeti krizden etkilenen bankalara ve işletmelere yüksek miktarda yardımlar yapıyor ve kredi veriyor. Aynı zamanda Rusya spekülatif hedge fonlarla kredi derecelendirme kuruluşları başta olmak üzere finans piyasalarının daha sıkı denetlenmesini istiyor. Moskova kendisi dâhil güç durumda olan devletlere yardım yapılabilmesi için Uluslararası Para Fonu'na ( IMF) daha fazla kaynak aktarılmasını talep ediyor. Ancak Rusya bu isteklerinde yalnız değil.
Bu nedenle Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedew, G20 zirvesinde ekonomik krize karşı ek önlemler alınacağından yola çıkıyor. Rus lider hafta sonunda BBC'ye yaptığı açıklamada bu yönde çağrı yapmıştı: “Önde gelen 20 ülkenin liderleri uzlaşmakla yükümlü. Çünkü ülkelerimiz ve halklarımızın geleceği, dünya finans sisteminin temelinde yapılacak değişiklere ve alınacak kararlara bağlı."
G20 ülkelerinin maliye bakanları geçtiğimiz Mart ayında, Londra’daki finans zirvesi için bir hazırlık toplantısı yapmış, bu ön görüşmenin hemen ardından Rusya, Devlet Başkanlığı resmi internet sitesi aracılığıyla bir dizi öneride bulunmuştu. Bu öneriler, Amerika Birleşik Devletleri gibi uluslararası rezerv para birimi çıkartan ülkelerin daha sıkı kontrole bağlanması, uluslararası finans piyasalarında daha fazla şeffaflık ve IMF'nin yetkilerinin arttırılmasını kapsıyordu. Rusya'nın görüşüne göre Uluslararası Para Fonu mali piyasaları denetleyebilmeli. Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev, buna ek olarak, rezerv para birimlerinin arttırılmasını istiyor.
"Rezerv para birimleri konusunda, Dolar, Euro, Sterlin, Yen gibi farklı seçeneklerimiz olması iyi. Ancak gelecekte sistemin temelinde daha fazlası yer almalı ve bölgesel rezerv para birimleri de olmalı. Eğer bu konuda anlaşabilirsek o zaman süper rezerv biriminden söz edebiliriz."
Rusya'nın rezerv para birimlerinin arttırılmasını istemesi, Ruble'yi bölgesel para birimi haline getirme stratejisinin bir parçası olarak görülüyor. Geçtiğimiz aylarda Ruble'nin Dolar karşısında üçte bir oranında değer kaybetmesine karşın Rusya Lideri Medvedev'in zirvede bu konudaki planlarını aktarması bekleniyor.
Rusya ve ekonomisi dinamik olan sanayileşmenin eşiğindeki ülkeler Brezilya, Hindistan ve Çin, piyasaları yükselişe geçtiği için yatırımcıların gözdesi haline geldi. Bu dört ülke de Uluslararası Para Fonu'na ilişkin alınacak kararlarda söz hakkı istiyor. Çünkü Amerika ve Avrupa devletlerinin toplam oy kullanma hakkı neredeyse yüzde elli oranında. Çin uluslararası rezerv para biriminin Dolar'ın yerini alması talebinde Rusya'yı destekliyor. Ancak Moskova Ekonomi Üniversitesi Profesörü Oleg Zamulin, bu dörtlünün birlik sağlayamadığı görüşünde:
"Politik açıdan ülkeler arasında büyük farklar var. Bu dört devlet sıkı bir diyalog içersinde değil. Politik ve ekonomik açıdan bir birlik oluşturmuyorlar. Bu ülkeler önemli, onların düşüncelerini dikkate almak gerekiyor ama bağımsız bir politik güç değiller."
Kaynak : Deutsche Welle