|
|
10 numara ayakkabı...Kategori: Dünya | 0 Yorum | Yazan: A Yorum | 16 Aralık 2008 01:03:00 Bush'a Saddam muamelesi! Bush Irak'a veda ziyaretinde bir batılı için pek de hoş olmayan bir tepkiyle karşılandı. Bush Irak'la ilgili "işimiz henüz bitmedi" dese de görünen o ki Irak'lıların büyük bir bölümünün onunla işi bitmiş. Bunu anlamak için Irak kültürünü biraz tanımak ya da ABD'nin ilk işgal günlerinde, Irak'lıların Saddam resim ve heykellerine verdiği tepkiyi hatırlamak gerekir.
ABD Başkanı George W. Bush Irak’a yaptığı sürpriz veda ziyaretinde kendisi için oldukça sürpriz bir tepkiyle karşılandı. Başbakan Maliki ile ortak basın açıklaması yapan Bush’a bir gazeteci ayağındaki ayakkabıları fırlattı. Bush olayla ilgili “sadece 10 numara olduklarını gördüm” şeklinde “komik” bir açıklama yapsa da Iraklıların artık ABD ile ilgili ne düşündüklerini resimleyen bu protesto, yöneticisi değişen Beyaz Saray’ın bundan sonra nasıl bir politika izleyeceğine ilişkin önemli dersler veriyor olmalı. Muntasar El Zeydi isimli genç gazeteci, şu anda dünyada isminden en çok bahsedilen kişi göz, altında. Başbakan Maliki’nin korumaları tarafından sorgulanıyor. Korumaların kendisine alkol ve uyuşturucu testi yaptıktan sonra Bush’a pabuçlu saldırı için para alıp almadığını sordukları öğrenildi. Elbette bu sorgu ironiyi daha da derinleştiriyor. Çünkü son sekiz yıldır Irak’ta yaşananları gözleriyle gören Iraklı bir gazeteci için Bush’u protesto etmenin bedeli söz konusu olmamalı. Irak’ta ve aslında dünyanın diğer yerlerinde artık bir kahramana dönüşen genç gazetecinin serbest bırakılması için çalıştığı gazete uluslararası kuruluşlardan yardım istedi. 200 tane avukatın gazeteciyi savunmak için harekete geçtiği ve hazır beklediği belirtiliyor. Diğer yandan, Sadr kentinde gazetecinin bırakılması için gösteriler düzenleniyor, Amerikan konvoylarına bombalı değil ancak terlikli, ayakkabılı saldırılar düzenleniyor. Haber şu: Irak'ın başkenti Bağdat'taki Şii semti, Sadr'dan sonra güneydeki Şii kenti Necef'te de destek gösterisi yapılıyor. Görgü tanıkları, Necef'teki göstericilerin bir Amerikan konvoyuna ayakkabılarını fırlattığını belirtti. Yani olan şu: Iraklılar sekiz yıldır yaşadıkları acıların sorumlusu olarak gördükleri Bush’u, Irak ve Orta Doğu kültüründe nefreti göstermenin en önemli yolu olan ayakkabıyla protesto eden gazeteciye, “hislerimize tercüman oldu” diyerek sahip çıkıyor. Bu Irak’ın artık daha demokratik bir ülke olduğunun bir kanıtı. Her ne kadar Bush dün kendisine doğru gelen ayakkabılardan kaçmaya çalışarak gülünç bir duruma düşse de bununla gurur duymalı. Ancak bir de düşünmeli: 2003 yılında Saddam Hüseyin yakalandığında, Paul Bremer “we got him” (elimizde) dediğinde Iraklı gazeteciler ayağa kalkıp Saddam’ın görüntüsüne doğru ayakkabılarını sallamışlardı. Yani dün Bush’un yaşadıkları bundan beş yıl önce Saddam’ın yaşadıklarından farklı değildi. Bush acaba bunu farkedebildi mi? O farketmese de Beyaz Saray’ın bu tabloya kafa yoracağı kesin. Zira bu algı sadece Irak’ta değil, tüm İslam coğrafyasında geçerli. Obama’ya yeni Amerikan imajı için çok iş düşüyor. Ancak bu hengamede ve Clinton’dan Gates’ten oluşan ekibiyle o imajı ne kadar düzelteceği önemli bir soru işareti. Muntazır El Zeydi, Bush'a fırlattığı ayakkabılarıyla Irak'ta işgale karşı direnişin sembollerinden oldu. İşte küçük bir televizyonun adı sanı bilinmeyen muhabiriyken dünyanın gündemine oturan adam: Zeydi'nin ailesi, mesleği gereği ülkedeki şiddete ve diğer olaylara yakından tanık olan oğullarının bu eyleminin planlı olmadığına inanıyor. ABD Başkanı George Bush'a ayakkabılarını fırlatan Iraklı gazetecinin ailesi, Muntazır El Zeydi'nin hem ABD'nin fiili işgaline, hem de İran'ın "manevi" işgaline karşı nefret beslediğini bildirdi. Bağdat Üniversitesi İletişim Fakültesinden mezun olduktan sonra 2005'te televizyonda çalışmaya başlayan Zeydi, bundan iki yıl sonra Bağdat'ın kuzeyindeki bir Sünni bölgesinde görevdeyken kaçırıldı. Serbest bırakılması için yapılan yayınların ardından 3 gün sonra salıverilen Zeydi, geçen Ocak ayında bu kez Amerikalı askerlerce gözaltına alındıktan sonra ertesi gün serbest bırakıldı. Ailesine göre, Zeydi bu deneyimlerin de katkısıyla gerek Amerikan askeri mevcudiyetine, gerekse İran'ın Irak'taki Şii cemaati üzerindeki yaygın etkisine karşı derin bir hoşnutsuzluk beslemeye başladı. Kardeşi Dirğam, "Amerika'nın fiili işgaliyle İran'ın manevi işgalinden nefret ediyordu. Madalyonun bir tarafında Amerika varsa, diğer tarafında da İran rejiminin olduğunu düşünüyordu" dedi. Bush'a ayakkabılarını fırlatarak küçük bir televizyonun tanınmayan bir muhabiriyken Amerikan işgalinden bunalmış Iraklılar arasında milli bir kahramana dönüşen Zeydi'nin olayın ardından tutuklanmasını protesto için, Irak'ın çeşitli kentlerine gösteriler düzenlenmişti.
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|