|
|
70 milyon... Tepe tepe kullan!Kategori: Türkiye | 0 Yorum | Yazan: Haberci | 12 Aralık 2008 10:23:01 Binlece kayıp çocuk, devletten maaş almaya devam eden on binlerce ölü, kar yağınca yolları kapanan aylarca haber alınamayan yüz binlerce köylü ve birdenbire ortaya çıkan milyonlarca seçmen. Varlıkları da yoklukları da bir... Son dönemde basında yer alan kimi veriler, devletin halktan bihaber yaşadığını bir kez daha gösterdi.
İnsanlarına ulaşamayan ve yaşayıp yaşamadıklarını dahi bilmeyen devlet, son bir iki hafta içinde açıkladığı bazı rakamlar ile ne kadar büyük bir aczin içinde olduğunu ortaya koydu. Sokakta yaşayan ve sadece öldükleri zaman, ancak kimlikleri varsa hatırlanan on binlerce insan konusunda sessizliğini sürdüren devlet kurumları pek çok insanın yaşayıp yaşamadığını dahi bilmiyor. 80 bin ölü maaş alıyor Her resmi kurumdan ayrı bir "kimlik numarası" verilen insanların verilerinin entegrasyonu konusunda ciddi sıkıntı çeken devletin, ölü oldukları Nüfüs Müdürlüğü'ne bildirilen 80 bin kişiye maaş verdiği ortaya çıktı. Her ikisi de devlet kurumu olan SGK (Sosyal Güvenlik Kurumu) ile Nüfus Müdürlüğü arasında herhangi bir bilgi paylaşımı olmadığı için devletin yılda ortalama 480 milyon YTL "zarar" ettiği belirtiliyor. Bir kurumunun kayıtlarında ölü görünen insanlara diğer kurumundan maaş veren devlet mekanizması, "Aziz Nesinlik" bir şekilde işlemeyi sürdürüyor. SGK'dan yapılan açıklamada dikkat çeken bir nokta da her iki kurumun verilerinin karşılaştırılmasına 2003'te başlanmış olması. Her iki kurumun veri havuzunda yer alması gereken verileri karşılaştırma işini 5 yılda tamamlayabilen "yetkililer", bundan sonra her 15 günde bir veri karşılaştırması yapacaklarını vaat ettiler. Binlerce kayıp çocuk Geçtiğimiz haftalarda Başbakanlık'ta, İnsan Hakları Başkanlığı tarafından düzenlenen bir toplantıda, "Türkiye'de çocukların durumu" konusu ele alındı. Toplantıda konuşan, Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Daire Başkan Yardımcısı Müslüm Saylı, 500 binin üzerinde kayıp çocuk başvurusu olduğunu ve şu anda yaklaşık 9 bin çocuktan haber alınamadığını belirtti. Çocuklara ulaşılamaması nedeniyle herhangi bir rahatsızlık duymadığı izlenen Saylı, kendisini rahatsız eden asıl sorunu "Bunlar terör örgütünün hedefinde" sözleriyle ortaya koydu. Açıklanan sayılara göre her yıl ortalama 7 bin kadar çocuk kayboluyor ve bu çocukların 800'ünden bir daha haber alınamıyor. Ancak gerçek sayının bunun çok ötesinde olduğu biliniyor. Kapanan yollar, ulaşılamayan hayatlar Ülkemizde her kış pek çok köy yolu kar nedeniyle kapanıyor. Henüz yılın ilk karının yağmasına karşın Doğu ve Güney Doğu'da yüzlerce köy yolu kapandı. Doğu'da kışın iyice bastırmasının ardından binlece köy yolu kapanacak ve yüz binlerce insanla irtibat kesilecek. Her yıl tekrarlanan bu senaryodan kurtulmak için hiçbir ciddi girişimde bulunmayan "yetkililer", yol açma çalışmalarında kaç ton tuz kullanıldığını ya da kaç adet iş makinasının çalıştığını anlatarak yaptıkları işin büyüklüğünü kanıtlamaya çalışacaklar. Önümüzdeki birkaç ay boyunca kendilerinden haber alınamayacak olan yüz binlece köylü yurttaşımız bu süre zarfında devletin hiçbir hizmetinden de yararlanamayacak. Komşuda yollar açık Devletin kış ile mücadelede ne ölçüde yetersiz kaldığını gösteren bir örnek, yıllardır Türkiye-Gürcistan sınırında yaşanıyor. Artvin'in Macahel (Camili) köyünde yaşayan insanlar, kışın kar yağdığında yaklaşık dört beş ay Türkiye ile tüm bağını yitiriyor. Kar yağdığında yolları kapanan köylüler, Gürcistan sınırları içerisindeki komşu köyün yolları sürekli açık tutulabildiği için acil durumlarda Gürcistan'a gidiyorlar. Ülkemizde yolları kar nedeniyle kapanan pek çok köy ise bu kadar bile "şanslı" değil. Altı milyon yeni seçmen Seçmen kütüklerini yenileyen Yüksek Seçim Kurulu, (YSK) 29 Mart 2009'da yapılacak olan seçimlerde oy kullanabilecek olan seçmen sayısını 48 milyon 265 bin 644 kişi olarak açıkladı. Bu sayılarda dikkat çeken nokta ise 22 Temmuz 2007 milletvekili seçimlerindeki seçmen sayısının sadece 42 milyon 533 bin 41 kişi olması. YSK, seçmen sayısında bir yılda meydana gelen 5 milyon 732 bin 603 kişilik artışı yeni sayım sistemine bağladı. Bu sisteme göre bir evde ikamet eden ve seçim günü itibariyle 18 yaşını doldurmuş olacak herkes seçmen sayılıyor. Daha önce yasal ölçütlerle tarif edilen "seçmen"lik statüsü, Adres Kayıt Sistemi'nin (AKS) referans alınmasının ardından değişikliğe uğramış oldu. Seçmen kütüklerinin AKS'ye göre hazırlanması seçmen tanımını da "Bir evde ikamet eden ve 18 yaşını doldurmuş Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı" tanımına indirgemiş oldu. E-devlet yalnızca istihbarata yarıyor Vatandaşa hizmette yaşanan bu aksaklıklar, son yıllarda hızlı gelişim gösteren elektronik devlet uygulamalarının temel amacının kamu işlem ve hizmetlerini hızlandırmak ve kalitesini yükseltmek olmadığını gösteriyor. Devlet, bütün toplumu kontrol altına almak için sürekli bilgi toplarken, hizmetler sürekli aksadığı gibi, "yaşar ne yaşar ne yaşamaz" durumlarında azalma değil artış söz konusu oluyor. Kaynak : sol.org.tr
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|