|
Çocuk büyüyünce Kategori: Makale | 0 Yorum | 13395 Okunma “Çocuklar masal ister, çocuklara henüz karpuz kapukları içindeki pembe sarayları göstermediniz.” (s. 39.) Acelesi yok, merak etmeyin geç kalmış sayılmazsınız. Mazeretiniz kabul edilecektir. Ciddi bir mazeretiniz ama. Çocuklar büyüyünce adam olacaktır. Çocukların büyümesi için sanata, süte, düşünmeye, ıspanağa, nohuta, kuru fasulyaya, Şarlo’ya, bibere, patlıcana, domatese, spora ihtiyacı vardır. Ve bilhassa BARIŞ ve HUZUR içinde yaşamaya. ...Devamı.» “Temsili demokrasi” tekliyor (mu?) Kategori: Makale | 0 Yorum | 13737 Okunma Fransa’da birinci turu 20 ikinci turu 27 Haziran 2021’de yapılan bölge meclisleri ve il özel idaresi/il genel meclisleri seçimlerindeki oylamaya katılMAMA oranları temsili demokrasi için alarm işareti gibi algınalabilir: Oy sandığına gitmeyenlerin genel oranı yüzde 66. Gençlerdeyse bu oran yüzde 80. ...Devamı.» İLKBAHAR(I) YAZ(IN) Kategori: Makale | 0 Yorum | 11745 Okunma Vakitli ve/veya vakitsiz yağmur, dolu, hatta 1500 metrelerde ve yukarılarında kar, yazda değil ilkbaharda, hatta birkaç saatliğine bile olsa kışta olduğumuzu anımsatıyor. Havalar kötü. Azıtıyor. Acıtıyor. Ağlatıyor : Çünkü ölü ve yaralı var : Fransa’da, ABD’de, Kanada’da, Japonya’da, Avusturalya’da... İşte örneğin 2 ve 3 Haziran 2021’de Fransa’nın kimi bölgelerineki seller, su baskınları köylüleri, köy ve küçük kasaba sakinlerini fena halde üzdü. Zarar ziyan dev boyutta. Bağlar perişan. Bu yıl bağbozumu sarısıcakta yine ve sancılı geçmeye aday. Şarap fiyatları artacak mutlaka. ...Devamı.» Fransa’dan mektub var Kategori: Makale | 0 Yorum | 12606 Okunma Fransa’da gündemde EURO 2020 (2021’de) ile “Bölge Meclisi” ve kimi vilayette “İl Özel İdaresi ” / ”İl Meclisi” seçimleri, Reis’e atılan tokat, bundan önce ve bundan sonra dozu artan siyasi şiddet ve ırkçıların, aşırı sağcı parti ve örgütlerin, web sitelerinin, yayın organlarının şiddeti güncelleştirmeleri var: ...Devamı.» Nâzım Hikmet’e ilişkin bir veya iki anı Kategori: Makale | 0 Yorum | 12705 Okunma Nâzım Hikmet'le Ağustos 1951'de Doğu Berlin'deki Dünya Gençlik Festivali'nde tanışan Fransız Komünist Parti'li genç militan, şair ve gazeteci bayan Madeleine Riffaut ile Paris’te 1990’lı ve 2000’li yıllarımızda birçok kez görüştüm. Uzun uzun sohbet ettik. Şair Baba’dan, Abidin’den, Avni Arbaş’tan ve dünyadan konuştuk. “Duvar”dan, “Duvar’ın düşmesi”nden ve Büyük İnsanlıktan da. ...Devamı.» AĞIR OL BATMAN GELESİN ya da YAVAŞLIĞA GÜZELLEME Kategori: Makale | 0 Yorum | 13143 Okunma Zaman içindeydik, mavi bir sabah olmadan. “DAHA YAVAŞ LÜTFEN.pps” BAŞLIKLI Zikrullah Kırmızı imzalı ve John Lennon’un “İMAGİNE”İ EŞLİĞİNDEKİ İNCE VE SIK DOKUNMUŞ FİLOZOFİK DEYİŞLER, DÜŞÜNCELER, DAMITILMIŞ CÜMLELER BENİ ALDILAR BENDEN VE HEMEN YAZMAYA SÜRÜKLEDİLER. ZATEN MAKİNA BAŞINDAYDIM, BİR HAYAT HİKAYESİNİN YAZIMINI BİTİRMEYE ÇALIŞIYORDUM, ONU BIRAKTIM BU METNİ YAZDIM : DİNLERKEN VE SEYREDERKEN. Etkilenerek, etkilendiklerimi sizlerle paylaşmak umuduyla : ...Devamı.» BİR MAYIS’A ÇEYREK KALA Kategori: Makale | 0 Yorum | 14163 Okunma Türkiye’de Bir Mayıs’lar öteden beri kutlandı. Daha önce de Osmanlı İmparatorluğu’un değişik kentlerinde : Örneğin Selanik’te, İstanbul’da, Üsküp’te, Edirne’de, Trabzon’da, Ankara’da... Bunlar ve başka eylemler, gösteri ve yürüyüşler, grevler, dernek ve sendikalar ve benzeri işçi örgütlenmeleri Türkiye’de Osmanlı’dan günümüze İşçi Hareketi’nin bir tarihi olduğunu ispatlıyor. Ve bu tarihten çıkarılacak derslerin bulunduğunu da. ...Devamı.» Saat Yediotuz Yazısı Kategori: Makale | 1 Yorum | 26232 Okunma Saat yediotuz. Uyanıyorum. İlk iş pencereyi açıyorum, gepgeniş. Taklacı bir güvercin bir, iki, üç takla atıyor, erik ağaçlarımdan en büyük olanının en tepesine yumuşak iniş yapıyor. Gün-aydın! Koskocaman, pırıl pırıl, samansarısı bir güneş odama yuvarlanıyor. Isıtıyor. Tebessüm ediyor. Bir, iki, derken o da üç takla atıyor ve köşesine çekiliyor. Gün-eş ısıtıyor. ...Devamı.» YILMAZ ! Kategori: Makale | 0 Yorum | 45216 Okunma Yılmaz Güney 1 Nisan 1937’de Adana’nın Yenice köyünde dünyaya merhaba dedi. 47 yılının 12’den fazlasını hapishanede geçirdi. Türkiye’nin haritasını hapishanelerde çizdi. Bütün hapishanelerde arkadaşı vardır Yılmaz’ın. Tutuklu, mahkum ve gardiyanlar arasında. Nöbet tutan askerler arasında. Yılmaz'ın dramı, özgürlüğüne kavuştuktan sonra, yeterince zamana sahip olamamasıdır. Hep bir şeyler gelip gelip zamanını çaldı : Hapishane, hastalık, gurbet ve kaçınılmaz yazgı, ölüm. ...Devamı.» Kadınsız / Erkeksiz Kategori: Makale | 0 Yorum | 104079 Okunma Kadınlar(ımız)a borcumuzu ödemek mümkün değil. Ninelerimize, analarımıza, halalarımıza / bibilerimize, teyzelerimize, ablalarımıza, kızkardeşlerimize, sevgililerimize, eşlerimize, kızlarımıza, kızlarımızın kızlarına... Bütün kadınlara. Evet kadınlar olmasaydı biz de ol(a)mayacaktık. Bilineni yinelemek bu ama yinelemekte yarar var. Kadınların erkeklere kıyasla birçok avantajı da var, işte ikisini hemen anımsatayım: “Yaratmanın” ne olduğunu deneyimle bilmeleri ve “erkek mekanizmasının” sırrını çözmüş olmaları. ...Devamı.» YAŞAR! Kategori: Makale | 0 Yorum | 126603 Okunma Abidin Dino’nun Kemal Sadık Göğceli’ye Adana’da ilk tanıştıkları günlerde taktığı isim “Türküler Müfettişi”dir. Yirmi yaşındaki delikanlı Çukurova ve Torosları dağ taş, dere tepe dolaşıp deviren bir gezgin, türküleri toplayan heybesine özenle yerleştirendir. Abidin’in 1978'de, tanışmalarından epey zaman sonra hafızasında kalanlarla çizdiği bir desen/portre var: Abidin imzalamış ve kenarına sadece “Göğceli” diye bir not düşmüştür: Bu desen o delikanlının 1940’ların başındaki resminin ta kendisidir. ...Devamı.» Kıssadan Hisse Kategori: Makale | 0 Yorum | 135927 Okunma Son birkaç günde ve gecede okuduklarımdan çıkardığım, not ettiğim ve şimdi sizinle paylaşmak istediğim bir-iki belki üç belki biraz daha çok öz deyişi hemen sunuyorum, “saklasamanıgelirzamanı” dedirten türden: “Yalnızlığa inanma! Kendine inan! Söz ver!” Erganili serçe. Minik serçe. “Alim unutmuş kalem unutmamış.” Etem Çalışkan’dan, Adana’dan esen rüzgarın taşıdığıdır. Kulağa küpe! ...Devamı.» Şair Baba ve Ressam Kategori: Makale | 0 Yorum | 140085 Okunma GÜNEŞE DOĞRU setinde : Arif Dino gözlüklü, solda, ayaktaki ilk. Nâzım Hikmet, ortada, yorgun, başını omuzuna dayamış yoldaşının. Abidin nerede ? Fotoğrafı çeken Abidin olmasın ? İstanbul’dayız, İpek Film stüdyosunda. Abidin Dino, Nâzım Hikmet’i 1930’ların hemen başında tanıdı. Abidin o günlerde onyedi onsekiz yaşındaydı. Nâzım otuzlarının ilk yıllarında. Nâzım Güneşe Doğru filmini yönetti. Dekorlar Abidin’den. Başrollerden birinde Arif Dino, Ferdi Tayfur ve Mediha ile. Yunanistan yıllarında Arif sinemayla nişanlanmıştı. ...Devamı.» 1946 ve sonrasında sendika tipleri Kategori: Makale | 0 Yorum | 148809 Okunma 1940’ların ortasından itibaren dönemin iktidar ve tek partisi CHP’nin tutumu sonucu Türkiye’de ilginç ve değişik bir sendika ve sendikacı tipi doğmuştur: CHP sendikacı olacakları kendisine yakın işçiler arasından bizzat seçerek, bizzat kurdurttuğu sendikaların başına getirmiştir. Dünya sendikacılık hareketinde, genel ve geleneksel olarak, ilk sendika liderleri, üyelerine daha iyi yaşam ve çalışma koşulları, daha uygun ücretler sağlamak için savaşım vererek, görevde kalabilmiş, sendika yöneticisi olmanın yolları mücadeleden geçmiştir. ...Devamı.» Ayakta Öleceklere ve Ayakta Ölemeyeceklere : Bir Yolculuktur Hayat Kategori: Makale | 0 Yorum | 113877 Okunma “Ayakta ölmek”. Evet evet konuşurken, yürürken, otururken, yazı yazarken, işte örneğin tam da şu satırları oluştururken, “Bana müsâade” demeye bile fırsat bulamadan, aniden çekip gitmek. En iyisinin, en hak edilmişinin böylesine bir ayrılış olduğunu bilenlerin, gidip gelemeyenlerin ama olup bitenleri yine de şu veya bu biçimde “bu tarafa” aktaranların yalancısıyım : Evet ayakta ölmek MÜMKÜN. Acı çekmeden. Kimseleri incitmeden. ...Devamı.» Foot - Eylem Kategori: Makale | 0 Yorum | 132723 Okunma Önce maç. Ve eylem. İlk kez böylesi görüldü : Evet ilk kez bir maç, bu düzeydeki bir maç, iki takım oyuncularının dayanışma içinde ve ortaklaşa ve toplu itirazıyla ertelendi ve maç ertesi gün ırkçı olmadıkları bilinen yeni hakemlerle oynandı. Maçın skoru artık önemli değil. Önemli olan ırkçılığın bu biçimde teşhiridir. Irkçılığın bir tavır takınma veya bir düşünce değil BİR SUÇ, KINANMASI VE CEZALANDIRILMASI GEREKEN BİR SUÇ olduğunun gözler önüne serilmesidir. Artık stadyumlarda ırkçı anırmalar mutlaka susturulacak. Anıranlara eşşşşekkkk muamelesi yapılacak. ...Devamı.» Reşat Enis Aygen Kategori: Makale | 0 Yorum | 131493 Okunma Abidin Dino’nun 1943 ile 1945 arasında Adana’da geçirdiği sürgün günlerinde yakından tanıma olanağı bulduğu ve gazeteciliği kadar yazarlığını da takdir ettiği bir insandır Reşat Enis Aygen. Abidin'le 1980'lerin başında Parisli günlerimizde bu konuda değişik tarihlerde pek çok kez sohbet olanağı buldum. İşçi hareketi tarihi üzerine çalıştığımı ve buna bağlı olarak işçi eylemleri üzerine öykü, roman ve şiir yazanları da araştırdığımı bilen Abidin Dino Aygen'den defalarca söz etti. ...Devamı.» İstanbul’un ürküten deprem raporuKategori: Söyleşi | 0 Yorum | 187659 Okunma03 Kasım 2020 17:56:45 İzmir’i yıkan deprem gözleri tekrar büyük bir deprem riski altındaki İstanbul’a çevirdi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı son çalışmalara göre İstanbul’da olası bir depremde yüz binlerce bina orta ve üstü hasar görecek. 48 bin bina ağır hasar alacak. İzmir’i yıkan deprem gözleri tekrar büyük bir deprem riski altındaki İstanbul’a çevirdi. İBB’nin yaptığı son çalışmalara göre İstanbul’da olası bir depremde 100 binlerce bina orta ve üstü hasar görecek. ...Devamı.» Bir varmış bir yokmuş: Bir Türkiye Masalı Kategori: Makale | 1 Yorum | 263073 Okunma Son yıllarda Türkiye bir masal ülkesine dönüştü. Masal derken rüya gibi bir ülke olarak algılamayın. Sunulan istatistiklerden başlayın yönetenlerin demeçlerine dek, hiç bir kurumun kimsenin inandırıcı olma gibi bir kaygısı söz konusu değil... Bunun sonucunda konular ve konumlar masallaşıyor. Peki bir anlatının masal olması için ne gibi özellikleri olması gerek? ...Devamı.» Kalbura dönen Anayasa…. Kategori: Makale | 0 Yorum | 164283 Okunma Manav Recep beyden Cumhurbaşkanı Recep beye kadar seksen küsür milyonun uymasının zorunluluk olduğu, bir ülkenin tüm kişiliğini belirleyen en üst yasaları oluşturan yasalara ANAYASA denir. Bugün yürürlükte olan anayasa bu toprakların beşinci anayasası.... İlki 23 Aralık 1876’da Kânûn-ı Esâsî "Temel Kanun" ya da Anayasa olarak Osmanlı döneminde kabul edildi. Ancak, 1878'de II. Abdülhamit tarafından askıya alınmış, 24 Temmuz 1908 ihtilali sonucunda ise yeniden yürürlüğe girmiş. ...Devamı.»
|
| Tüm Yazarlar |
|